Eskiden yoksul dostuydu bu şehir.

Patlıcan, biber, domates sudan ucuzdu.

Millet portakalı, limonu kilo kilo alırdı.

Şu anda limon pazarda 100 liradan fazlaya satılıyor.

Kiralar da uçtu Adana’da.

Kenar mahallelerde bile insanca yaşanabilecek bir iki artı bir daire en az 15 bin lira.

Bir esnaf lokantasında mütevazi bir yemek 150 liradan başlıyor.

Canınız çekti örneğin; bir kelle paça 350’den başlıyor.

Modern şehirdir Adana hala ama bu bile rol değiştiriyor.

Kafeler, barlar, ışıltılı mekanlar belli noktalara sıkışıyor.

En basitinden baraj yolu.

Barlar, salaş meyhaneler, kafeler birer birer kapandı.

Yerlerine üç harfli marketler ile unlu mamul ürünleri satan yerler açıldı.

O mekanlar kapandı çünkü millet gidemez hale geldi.

Çok yere tütüncü açıldı.

Seyyar tezgahlarda kaçak sigara ve tütün.

Kentin yarısı kaçak içiyor.

Satarsan TEKEL’i olacağı buydu.

Bir de motosiklet belası var Adana’da.

Kural tanımıyorlar.

Kaldırımdan gitmek onlar için çok normal.

Hepsini kastetmiyoruz ama çoğu öyle.

Bilmem kaçıncı kez yaya geçidinden geçerken öldüler.

Yahu motosikletin yaya geçidinde ne işi var?

Ters yoldan niye giderler?

Sonuç olarak Adana’yı mahvediyorlar.

Şehrin tarım alanlarında bile hala konutlar yükseliyor.

Adana’yı yaşanmaz ettiler.