CHP’nin Seyhan ve Çukurova ilçe kongreleri önümüzdeki Salı günü yapılacak. Bu kongreler, sadece isimlerin değil, partinin bundan sonraki yönünün de belirleneceği önemli virajlar. Partide, tek aday üzerinden bir uzlaşma sağlanması hedefleniyor. Aslında bu, içe dönük enerji kaybını önlemek ve dışa dönük mücadeleye odaklanmak adına değerli bir yaklaşım. Ancak, iyi niyetin suistimal edilmediği sürece…
Zira zaman zaman görüyoruz ki uzlaşma adı altında dayatmalar devreye giriyor. Parti örgütüne, delegelere sorulmadan bazı isimler "oldu bitti"ye getiriliyor. Bu hem demokratik teamüllere aykırı hem de parti içindeki güven ortamını zedeliyor. CHP gibi bir partiye bu yakışmaz.
Seyhan İlçe Başkanı Ramazan Atikaslan’ın aday olmayacağını açıklaması sonrası birçok pırıl pırıl isim gündeme geldi. Ne var ki kulislerde Adana Milletvekili Orhan Sümer’in, eski ilçe başkanlarından Reşit Karakuş için baskı yaptığı iddiaları dolaşıyor. Bu iddialar doğruysa, bu durum partinin tabanında ciddi rahatsızlık yaratır.
siyasi güç kullanılarak bir ismi öne çıkarmak, örgütün ve delegelerin iradesini yok saymaktır. Delegelere, üyelere sorulsun. Adaylar önseçime girsin. Sandık kurulsun. Parti içi demokrasiyi işletmek, CHP’nin genetik kodlarında vardır. Bir çaresi mutlaka vardır, ama çözüm dayatmalarda değil, katılımcılıkta aranmalıdır.
Editörlerin Sitemi
Gelelim basına... Editör arkadaşlar haklı bir sitem içinde. Bundan sadece birkaç yıl öncesine kadar Adana’nın dört bir yanından haber akardı. Yerel gazeteler, haberleri sayfalara sığdıramazdı. Ajanslar, haberleri peş peşe geçerdi. Dün haber merkezinden arkadaşları ziyaret ettim. Saat 16.00 olmuş, ajansın geçtiği haber sayısı sadece 4. Hadi bunlara birkaç basın bülteni eklensin, 3 sayfa eder, bilemediniz 4. Geriye kalan sayfalar neyle dolacak?
Haber merkezinde bir editör arkadaşın serzenişine tanık oldum. Sadece o değil; ziyaret ettiğim başka gazetelerde de aynı şikayet var. Herkes dertli. Yerel haber yok. Halbuki bu şehir Adana. Türkiye’nin en büyük metropollerinden biri. Günde 3-4 haberle geçiştirilecek bir kent mi burası?
Bu noktada adını anmadan geçmeyelim; Kozan’da gazetecilik yapan Beril Solmuşgül. Kendisini şahsen tanımam ama ismini sıkça duyuyorum. Ajanslardan çok daha fazla haber geçiyor, tek başına. Herkes aynı şeyi söylüyor: “Beril Hanım Adana bürodan daha çok haber geçiyor.” Kendisine buradan teşekkür ediyoruz.
Kimse yanlış anlamasın, bu bir eleştiri değil; bir çağrıdır. Tasarruf amacıyla az eleman çalıştırılıyor olabilir ama bu böyle gitmez. Adana gibi bir şehir, günde 3-5 haberle temsil edilemez. Bu yazı bir editörün değil, birçok editörün sitemidir. Ben sadece bu sesi duyuruyorum. Elçiye zeval olmaz.