Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, son enflasyon raporunu açıkladı. 2025 yıl sonu enflasyon tahmini, yüzde 25-29 aralığından yüzde 31-33 aralığına yükseltildi.
Bu oranlara göre emekli maaşlarındaki artış, eğer seyyanen zam veya refah payı eklenmezse yaklaşık %15 civarında kalacak. Bu da, en düşük emekli maaşına 2.500 TL civarında bir artış anlamına geliyor.
Peki, asgari ücretli, emekli, emekçi, dar gelirli, üretici köylü, gençler mutlu mu?
Pazarda file dolmuyor, tencerede yemek kaynamıyor, sofralarda istenen yenilemiyor.
Kısacası çoğunluk mutsuz!
---
Bağımsız araştırmacılardan oluşan ENAG (Enflasyon Araştırma Grubu), 2025 yılı ekim ayı verilerini açıkladı. ENAG’a göre TÜFE (E-TÜFE) ekimde yüzde 3,74 arttı; yıllık artış oranı ise %60 olarak gerçekleşti.
TÜİK verilerinde tablo daha ılımlı: aylık artış %2,55, yıllık bazda ise %32,87.
Rakamlar farklı olsa da vatandaşın hissettiği ortak nokta aynı: Yoksulluk.
---
Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde usta oyuncu Bilge Şen, “Cahide Sonku Ödülü”nü alırken yaptığı konuşmada şunları söyledi. “Devletten aldığım maaş o kadar az ki yetmiyor. Yoksulluk çekiyorum. 81 yaşında çalışmak zorundayım.”
Ömrünü sahnede geçiren bir sanatçının anlattığı aslında milyonların hikâyesi.
Enflasyon yükseliyor ama maaşlar aynı hızda artmıyor.
Dar gelirliler artık “hayattan kısmak” zorunda: yiyecek, giyecek, kitap, sinema, tiyatro, konser...
Bir emekli ya da asgari ücretli nasıl faydalansın bunlardan?
Bir kitap 200 TL, sinema bileti 250 TL, konser 1000 TL...
Dört kişilik bir ailenin 4 bin lirayı eğlenceye ayırması artık bir hayal.
Emekliler, “Bu yıl kilosu 200 TL’nin altına inmeyen kirazı, 300 TL’den satılan inciri yiyemedik.” diyor.
Hasret büyüyor, borçlar büyüyor, icra dosyaları çoğalıyor.
---
Ziraat Bankası 9 aylık kârını %126, Halkbank ise %34 artırdı.
Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçeyi kısmak yerine yeni vergilerle gelir yaratma yoluna gidiyor.
Şimdi gözler Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çevrildi:
Vergiler ve maaş zamlarında son sözü kimden yana söyleyecek?
Bekliyoruz, göreceğiz…
---
Bir de “nüfusu artırın” diyen siyasetçiler var.
Peki, aynı oranda istihdam yarattınız mı?
Eğer yarattıysanız, gerçekten tebrikler.
Ama bu soruya yanıt verilemiyorsa, o zaman “enflasyon” yalnızca bir ekonomik terim değil; bir toplumun çığlığı haline gelmiştir.
Enflasyon
hedeflerinin yukarı çekilmesi, sadece rakamların değil, umudun da daraldığını gösteriyor.
Ve biz bu tabloya bakarken, yoksulluğun artık sahnede başrolü oynadığını üzülerek görüyoruz.