O eski öğretmenlerimiz sadece bilgiyi, bilimi, kültürü aktarmakla yetinmezler; O bilginin nerede, nasıl kullanılacağını da öğretirlerdi.Böylece derslerin, yani öğrenmenin karmaşıklığında üstesinden gelirler, bilgiyi öğrenmekten çok, kazanıma dönüştürürlerdi.

Hayatın kapkaranlık dehlizlerine ışık tutan ve öğrencilerine gelecekten ürkmemesi için özgüven aşılayan "Bilge kişilerdi" O öğretmenlerimiz...

Bu gayretle bilgilerini aktaran iyi bir öğretmen olmanın yanı sıra, bilginin kalıcı olmasını, hayata yansımasını sağlayan, Saygı duyulan ve çok sevilen birer dost ve arkadaş olurlardı: O eski Öğretmenlerimiz...

O öğretmenlerimizin bir başka özellikleri de meydana getirilen güzel şeyleri görebilmeleri, yetenekli olanları tespit ve takdir etmeleriydi. Sevgiyle, bilgiyle öyle bir otorite kurarlardı ki; en yaramaz ve söz dinlemezler bile "otur" dediğinde oturur, ödev verdiklerinde büyük bir sorumlulukla yapar, karşı sında mahcup olmak istemezdik, hiç birimiz.

Çünkü ÖĞRETMENLERİMİZ, "ele avuca sığmayan" bizleri, Yüreklerimizden fethederek öğretirlerdi. O sevecen bakışlı öğretmenlerimiz, aradan uzun, upuzun yıllar geçmiş olsa bile, çarşıda, pazarda, sokakta gördükleri ESKİ öğrencilerini hemen anımsarlar, Onların yüksek öğrenimde ya da "hayat kavgasında" başarılı olduklarını duyunca, duydukça, yetkili ve güçlü olduklarını gördükçe, ' tevazuyu' elden bırakmadan çokca sevinir ve mutlu olurlardı, Eski öğretmenlerimiz...

Her türlü zorluğa karşın, kendilerini öğrencilerine adayan tüm öğretmenlerimizin, "ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN " Öncelikle BAŞÖĞRETMENİMİZ ATATÜRK'ÜMÜZ ve Onun izinden yürüyen VATANPERVER ÖĞRETMENLERIMIZI; SEVGİ, SAYGI, HASRET VE RAHMETLE Anıyorum- Anıyoruz...