Türk musikisi
Sadece bir ses değil; asırlardır süzülen, saraylarda yankılanmış, tekkelerde içe işlemiş, halkın diliyle yoğrulmuş bir ruh hâlidir. Bu müzik, Osmanlı'nın zarafetinden bugünün kalabalıklarına uzanan bir köprüdür.
Ama her köprünün bir amacı vardır: Geçiş sağlamak…
Bizim görevimiz de bu büyük mirası, geçmişin kıyısından alıp geleceğe taşıyabilmektir.
Günümüz gençliği popla, rockla, elektronik müzikle büyüyor. Bu doğaldır. Her kuşak kendi sesini arar. Ama bizler şunu unutmamalıyız: O sesin içinde kendi öz müziğimizin yankısını buldurmak bizim elimizdedir.
Türk müziği gençlere sıkıcı, eski, uzak geliyorsa; belki de anlatım yolumuzu değiştirmeliyiz.
Ezgiye sadık kalıp duyguyu güncellemek, gelenekle çağın ruhunu harmanlamak bizim elimizde.
Makamsal zenginliğimizi modern düzenlemelerle buluşturmak, gençlerin anlayacağı dilde anlatmak…
Ama asla özünü kaybetmeden, ruhunu zedelemeden.
Çünkü bu müzik, sadece bir geçmiş değil, aynı zamanda geleceğe taşınacak bir bilinçtir.
Yeni nesillerin gönlünde yer bulabilmesi için biz müzik insanlarının da değişime açık, ama köküne sadık olması gerekir.
Her genç, içinde bir boşluk taşır; bu boşluğu dolduracak olan şey, yalnızca ses değil, anlamdır.
Türk müziği işte bu anlamı taşır:
Aşkı incelikle anlatır. Hasreti sabırla işler. İnancı, sabrı, vakar ve zarafeti ezgilerle öğretir.
Yeter ki biz ona hak ettiği özeni gösterelim.
Ben, Sabri Gelicili olarak; bu yolda eserleri hem gelenekten koparmadan hem de gençlerin kulağına ve kalbine dokunacak şekilde renklendirmeyi görev biliyorum.
Çünkü bu müzik yaşasın diye uğraşıyorum — sadece sahnede değil, her gencin içinde yankılanabilsin diye. Adana da ve Türkiye’de, her yerde bu sesi yeniden duyurmak için çalışıyorum .
Çünkü Türk müziği yalnızca geçmişin değil, geleceğin de sesidir.
Sevgi ve saygılarımla
Sabri Gelicili
Türk Müziği Eğitmeni | Koro Şefi , Bestekâr, söz yazarı.