Ne çok şey değişiyor hayatımızda.
Bazen geride kalıyoruz değişim karşısında.
Kimi zaman ayak uyduruyoruz, kimi zaman kalıyoruz aynı yerde.
Hala evine televizyon almayanlar var.
Böyle bir çağda eve televizyon alamamak başka, günah diye almamak başka.
Böyle bir çağda insanın altında iyi bir otomobil olmaz mı?
Olmalı ama devletin resmen hak olarak verdiği şehir içi ücretsiz seyahat kartıyla bindiği otobüsten atlıyor yaşlılar.
Adam ya 4 bin 500 lira yaşlılık aylığı ya da 16 bin 469 lira emekli maaşı alıyor.
Kart gösterip otobüse binince de bir dayak yemediği kalıyor.
Ortalık evsiz kaynıyor.
Avrupa bizi kıskanıyor mu acaba?
Avrupa’da çöpe bile her şeyi rastgele atamazsınız.
Camı ayrı, kağıttı, kartondu ayrı, yiyecek artığı ayrı, plastik ve metaller ayrı atılıyor çöpe.
Bunu yapmayan bir şekilde tespit ediliyor ve basıyorlar cezayı.
Bir pazarınız vardır mesela.
Hafta boyu erkenden, bazen de uykusuz şekilde tıkış tıkış dolmuş ve otobüslerle hafta boyu işe gitmişsiniz ve pazarı iple çekiyorsunuzdur.
Şöyle doya doya bir uyuyacaksınız.
Sabahın köründe, ‘’Domates, patates, overlokçu geldi, eskici’’ diye bir ses.
İşte bu sesleri Avrupa’da duyamazsınız.
Orada kornaya basmıyorlar çıldırmış gibi.
Burada dolmuş ve otobüslerde adam havalı kornaya bir basıyor, insanın nevri dönüyor.
Ya da bir Pazar kalkmışsınız, en yakın fırına gidip mis gibi kızarmış pideyi almış, şöyle keyifli bir kahvaltı yapmak için evin yolunu tutmuşsunuz, adam kafasını eğmiş burnunu boşaltıyor, yetmedi bir de adeta makam vererek okkalı bir tükürük atıyor.
Hadi yap yapabiliyorsan o kahvaltıyı.
Çevre kirli, hava kirli Adana’da.
Adana’nın pek tadı yok.
Her şey değişirken artık ajanslarda değişmiş.
Adana’da günlük gazetelere en çok haber akışı sağlayan, en çok abonesi olan ajans, günde 3-5 haber geçiyor.
Haberler niteliksiz ve sayı az.
Belki de onlar da işin ekonomi tarafından dolayı sıkıntılı olabilir ama günlük gazeteler o sayfalara verilecek haberleri hazırlayanlar ciddi sıkıntı içinde.
Bu ajanslar biraz daha çalışmalı.
Zaman zaman basın bültenlerini servis ediyorlar ve bu hoş olmuyor.
Evet, hayat her şeye rağmen devam ediyor.
Biz yine de elden geldiğince değişime ayak uyduralım.