Cumhuriyet Halk Partisi’yle ilgili devam eden tartışmaların hukuki boyutu da nihayet sonuçlandı.

Eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve bazı delegelerin, 38. Olağan (Kasım 2023) ve 21. Olağanüstü Kurultay (Nisan 2025) sonuçlarına yönelik açtığı “mutlak butlan” davası reddedildi. Mahkeme, iddiaların konusuz kaldığına hükmetti.

Aslında bu karar, sadece bir davanın değil, son dönemde CHP üzerinde yürütülen tartışmaların da özeti niteliğinde.

Ne gerek vardı bu kadar mahkemeyi meşgul etmeye? Ne gerek vardı, kurultay üstüne kurultay yaptırmaya?

Hatırlayalım… Lütfü Savaş, yerel seçimler öncesinde Hatay’da halkın açık tepkisine rağmen yeniden aday gösterilmişti.

Tüm şehir ayağa kalkmış, “Savaş gitmeli” sesleri yükselmişti.

Ama o, halkın bu iradesine değil, kendisini aday gösteren iradeye karşı bayrak açmayı tercih etti.

Şimdi soralım: Yakıştı mı Sayın Savaş?

Bütün bu tartışmalar sürerken, İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de bir ay içinde iki kez seçilerek partideki iradenin tazeliğini ortaya koydu.

Bu mahkeme kararı İstanbul’u etkiler mi?

Nasıl ki “mutlak butlan” davası konusuz kaldıysa, İstanbul’daki tartışmalar da konusuz kalmıştır.

Çünkü asıl mesele artık kişiler değil, CHP’nin yeni bir döneme adım atma kararlılığıdır. Parti içi operasyonlar, davalar, kurultay tartışmaları...Bunların hepsi CHP’yi zayıflatmak için yürütülüyor gibi görünse de aslında CHP’yi güçlendiriyor.

Toplum, bu müdahalelerin farkında. Her yeni tartışma, CHP’nin halk nezdinde daha diri, daha mücadeleci bir pozisyon almasını sağlıyor.

Kısacası, bu karar bir son değil; aksine yeni bir başlangıcın işareti.

CHP’ye yönelik topyekûn operasyonlar, partiyi tartışılır hale getirmek bir yana, iktidar yolunu daha da açar hale getiriyor.