Adana, Çukurova'nın bereketli topraklarında yükselen bir kültür başkenti. Tarım ve sanayinin kalbi atan bu şehir, son yıllarda bir başka sanat dalında da adını duyuruyor: Tesbihçilik.
Değerli taş madenlerinin çıkmadığı, jeolojik zenginlikten yoksun bir coğrafyada, Adana tesbih üretiminde Türkiye'nin tartışmasız lideri konumuna yükseldi. Bu başarıyı taçlandıran etkinlik ise her yıl heyecanla beklenen Geleneksel Tesbih ve Doğal Taşlar Fuarı. 2025 yılında dördüncü kez kapılarını açan fuar, 11-14 Eylül tarihleri arasında TÜYAP Adana Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi'nde gerçekleşti ve binlerce ziyaretçiyi büyüledi.
Adana Valiliği himayesinde düzenlenen bu organizasyon, sadece bir ticaret platformu değil; kültürel bir şölen, zanaatkârların ruhunu yansıtan bir sergi.
Adana'nın tesbihçilikteki zirvesi, şehrin jeolojik yapısından bağımsız bir başarı öyküsü. Bölgede değerli taş madenleri bulunmuyor; akik, ametist veya lapis lazuli gibi nadir taşlar, uzak diyarlardan ithal ediliyor. Buna rağmen, Adana tesbih üretiminde ülkenin lider kenti. Vali Yavuz Selim Köşger'in de vurguladığı gibi, "Tarım ve sanayinin öncü kenti Adana, tesbih üretiminde de ülkemizin lideri." Bu liderlik, Osmanlı'dan miras kalan zanaatkârlık geleneğiyle besleniyor.
Adana'daki tesbihçilik kültürü, sadece üretimle sınırlı değil. Şehir, bu sanatı bir yaşam biçimine dönüştürmüş. İstanbul kökenli bir geleneğin bayrağını devralan Adana, fuar sayesinde uluslararası bir vitrine kavuştu. Doğal taşlar, şifa kaynağı olarak kabul edilirken, tesbihler huzur ve zikrin aracı oluyor. Fuar, bu mirası geleceğe taşıyor: Yerel zanaatkârlar, global pazarlara açılıyor; genç nesiller, ustalıktan ilham alıyor.