Dün, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 103. yıldönümünü kutladık. Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin mihenk taşı, Büyük Taarruz’un zaferle taçlandığı bu anlamlı gün, Adana’da adeta bir bayram havasına dönüştü. Şehir, sadece bir gün değil, hâlâ süren coşkusuyla zaferin ruhunu yaşamaya devam ediyor. Adana, 30 Ağustos’u kucaklayan sıcaklığıyla dün bir kez daha farkını ortaya koydu. Sabahın erken saatlerinde Atatürk Bulvarı’nda başlayan resmi tören, Adanalıların gurur ve coşkuyla dolup taşan kalplerini bir araya getirdi. Askeri geçit töreni, öğrencilerin coşkuyla söylediği marşlar ve halkın bitmeyen alkışları, zaferin 103 yıl sonra bile nasıl capcanlı olduğunu gösterdi. Ama Adana, sadece resmi törenlerle yetinmedi; sokaklar, meydanlar, hatta mahalle araları bu sevgiyle doldu taştı. Uğur Mumcu Meydanı, kırmızı beyaz bayraklarla süslenmiş bir şölen alanına dönüştü. Genç-yaşlı demeden Adanalılar, ellerinde bayraklar, dillerinde marşlarla zaferi kutladı. Yaz sıcağına inat, güneşin altında dalgalanan bayraklar, Adana’nın vatan sevgisini bir kez daha haykırdı. Yerel sanatçıların meydan konserleri, halk oyunları ekiplerinin enerjik gösterileri ve çocukların “30 Ağustos” yazılı pankartları, şehre bambaşka bir renk kattı. Seyhan’ın serin suları bile bu coşkuya eşlik eder gibiydi. Adana’nın 30 Ağustos ruhu, sadece meydanlarla sınırlı kalmadı. Çukurova’nın bereketli topraklarından, Toroslar’ın yamaçlarına kadar her köşede bu zafer konuşuldu. Bir çay ocağında oturan amca, “Bu topraklar kolay kazanılmadı, unutmamak boynumuzun borcu,” derken, yan masadaki genç, “Atatürk’ün izinde yürümek, bu zaferi yaşatmak demek” diyerek sohbete katıldı. Adana, geçmişle geleceği buluşturan o eşsiz ruhuyla, 30 Ağustos’u bir kez daha unutulmaz kıldı. Bu yıl, Adana’daki kutlamaların en çarpıcı yanı gençlerin enerjisiydi. Sosyal medyada #30Ağustos etiketiyle paylaşılan videolar, fotoğraflar ve hikayeler, yeni neslin bu zaferi nasıl sahiplendiğini gözler önüne serdi. Bir grup lise öğrencisinin kendi yazıp oynadığı kısa tiyatro oyunu, Büyük Taarruz’u öyle içten canlandırdı ki, izleyenler gözyaşlarını tutamadı. Adana’nın gençleri, dedelerinin, ninelerinin anlattığı zafer hikayelerini dijital çağda yeniden yazıyor, bu mirası geleceğe taşıyor.31 Ağustos sabahında, Adana hâlâ bu coşkunun etkisi altında. Dün sokaklarda dalgalanan bayraklar, bugün de balkonlarda, dükkânlarda gururla asılı. Adana, 30 Ağustos’u sadece bir gün değil, her an yaşayan bir şehir. Zafer Bayramı, bu topraklarda özgürlük ateşinin hiç sönmeyeceğinin kanıtı. Nice 30 Ağustos’lara, nice zaferlere! Adana, bu coşkuyu her zaman en güzel haliyle taşımaya devam edecek.