‘Usul usul insan insan ölüm ölüm üst üste’
Turgut Uyar
Onat Kutlar’ın dediği gibi, ’’Ne kadar çok öldük yaşamak için.’’ Ekmek için öldük, katil patronların kar hırsı için almadığı önlemler yüzünden.
Kamyon kasalarından savrulduk, pamuk toplamaya giderken. Çadır yangınlarında, inşaatlarda öldük.
Hızlı trenlerde can verdik, madenlerde öldük, toplu katliamlarda...
Cihatçı katillerin bombalı saldırılarında öldük.
Fidan gibi henüz ömrüne doymamış gençlerimizin bayrak bayrak tabutlarını karşıladık sıvasız evlerde, gecekondularda, kenar mahallelerde.
Kadın, erkek, yaşlı, genç demeden öldürüldük.
Ne kadar çok kadın ve çocuğu öldürdük ve her ölümde insanlığımız öldü cezasızlık gibi rezil uygulamalar yüzünden.
Kendi ellerimizle dereleri, gölleri kuruttuk. Ölümün yeryüzündeki her türlüsünü yaşadık.
Otel yangınları yetmedi, orman yangınlarında öldürdük insanları.
Ülkenin dört bir yanında ormanlar, dağlar, taşlar yanıyor.
Bu ülkede yangınlar bitmiyor ve bu halkın yüreğindeki yangın da sönmüyor. Biz bu kadar çok öldürülürken üstüne sorumluluk alan var mı peki?
Yok. Yapılan ne? Taziye mesajları:
Şehadate yürüyen canlarımızla yüreğimiz yandı.
Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyoruz.
Hepimiz hüzne boğulduk, takdiri ilahi, kader, fıtrat…
Birilerinin beceriksizliği yüzünden insanlar can veriyor, yangın söndürme uçakları satışa çıkarılıyor, bilmem kaç tane özel uçak alınıyor…
İktidar ya da devlet taziye makamı değildir. Alın başınız çalın o taziye mesajlarınızı.
Bizim yaşamlarımızı hiçe sayanların saltanatı devam ettiği sürece ölümlerin her türlüsünü tatmaya devam edeceğiz.