Şikayetçiyim misal aleminde gezinmenizden. Bazen erken gelir ölüm, vakitsizce açmalı o zaman kentlerde kavga. Yanımda yürüdüğünde aklımdan zaferler geçiyor. Uzaklarda da bulur insan kendini koşarak gelirken barikata. Dün de yaşamıyorum, yarın da yaşar mıyım emin değilim, bugünün aşkıyla sevmelisin beni. Yazıyorum, yazınıza meydan okuduğu için yazılarım. Yarınımdan çıkarmıyorum, çoğalıyorsun. Biri vardı sayfalarımda legal dolaşan, göz kırpıyordu. Çıkardım kalemimden küfürleri, anam anam kalsın. Gökten inen beni göğe bir siz uçurursunuz uçurtmanın kollarında. Övgüleriniz eksik olmasın bende, kitaplarım mahsun kalır. Bana layıksınız. Başı boş kalmayan hayat masumiyetini teslim eder. Tapusuz, tabusuz kitaplar yazdım. Ayağıma basıyor okurken çizdiğim kahramanlar. Tüm yazarları nikaha çağırıyorum, birleşmeli halkla yazar. Devrimdi bizi illegal yerlere sokmayan. Tarihi Roma yolu köprüsüydü edebe kemer bağlatan. Ne kadar görmezden gelseniz de beni batıyorum gözlerinize kirpik gibi. Her gün beslediği ciddiyetsiz gazetelerin naftalin kokan sayfalarıydı açılmayan. Bahçede gübre olup güller açtırmıyorsa tamamladığın yıl çıkarmalı takvimden. Merhabasız da gelebilirsiniz demli sıcak çayıma, giderken alırsınız koltuk altınıza tavlayı. Tanıdık yolda dizilmiş küfürleri şiire durdurmalı. Hava sinirlendi, fırtına olan biteni oradan oraya çarpıyor. Boğazlanırken kaderdaşlarımız ekranda diziler izliyorduk, sıranın bize geleceğini bilerek. Tatlı bir hatıraydım çeyiz gibi sandıkta saklanılmayan. Gözünüzün açıklarında bayrak sallıyorum. Kan taşıyım kesiklerinize sürdüğünüz. Devrimi sonraya bırakmayı hiçbir çocuğun aklı kabul etmiyor.