Athena’nın seslendirdiği bir şarkının adı “ Ah yaşamak var ya!” tam bugünü anlatıyor.. Milyonlarca insan açlık ve sefalet içinde, savaşla boğuşuyor ve yerlerinden, yurtlarından sürülüyor. Birileri bu manzaraya gözlerini yummuş, kulaklarını tıkamış. Bu nasıl insanlık?

Afrika’da zenci çocuğun yüzyıllar önce “Neden siz beyazların bu kadar çok eşyası var, neden siyahların yok?. Oysa sıcaktan yanan tenleri, doğa ve çevrenin etkisiyle siyah olan bu çocuğun kalbi beyazdı. Çağlar öncesinde dünya ülkelerinde ki bu yaşam standardı ayrışması bugünlere kadar geldi. Farklılıklar açgözlü doymak bilmeyenlerin, diğerlerinin hakkını alması ile gerildi. Savaşı bir kenara koyup, iş dünyasına bakalım. Şimdi ise dünyayı yazılımlı, iş yapabilen, yemek istemeyen, yorulmak nedir bilmeyen, bir çok dilde konuşabilen, unutmayan, sahibinin dediğini eli titremeden yapabilen akıllı makineler “ Yapay zeka” fırtınası sarmaya başladı. Akıllı yatırımcı, şirket sahibi geleceği iyi analiz eden, akıllı beyinler şimdiden piyasayı saracağına inanan yapay zekayı yönetecek elemanlar aramaya başladı. Bu alanda büyümenin hızlı olduğuna dikkat çekiliyor. Güvenilirlik , sürekli öğrenme, iş etiği, pozitif tutum, etkili iletişim, gibi özelliklerin ön plana çıktığı günümüzde, yapay zekaya hükmedecek gençler daha kolay iş bulurken, yakın gelecekte kariyer basamağının en altındaki işlerin el değiştireceği konuşuluyor.

Türkiye’de yıllık enflasyon TÜİK’E göre %35, ENAG’a göre %74 düzeyinde seyrederken, asgari ücretli ve emeklinin gelirleri eridi ve beklentileri büyüdü. Masrafları artan dar gelirli kesim ayın ortasına gelmeden boşalan cüzdan ve faturalarını döndürmek için kredi kartına sarıldı. 2024 kredi kartı borcunu ödemeyen kişi sayısı 1 milyon 600 bin kişi iken bugün 2 milyonu aşmış durumdadır. Ayrıca Türkiye’de çalışan kesimin yüzde 69’u yüksek stres altında olduğu istatistiklere yansıyor. Bu bir örnekle açmak gerekirse, özel sektör çalışanlarına ölüm izni 3 gün, kamu çalışanlarına 7 gün izin verilmesi, işten çıkarma baskı ve korkusu, maaşların bazı kuruluşlarda sarkması vb, farklı uygulamalar, bireyler arasındaki farklılıklar mutsuzluğu getiriyor.

Ekonomik piyasaya bakacak olursak, savaş ve belirsizlik değerli madenlere yararken, inşaat sektörü durağanlığını koruyor. Binlerce yanlış karardan ders alan, acele etmeyip uzun ve sağlam yatırım yapanlardan olun. İyi yatırımcı tercihlerini istatistiklere ve analizlere dayandırandın. Herkesin yatırım yapması mümkün, herkesin kazanması mümkün değildir.