Türkiye ekonomisinin iyi gitmediğini anlatan çok sayıda yazı var. Ekonomi alanında uzmanlaşmış birçok bilim insanı ve uzman, mevcut sorunların kaynaklarını açıkça ortaya koyuyor.
Ancak ekonomiyi yönetenler, yıllardır “Bu sistem düzelecek” söylemiyle halka umutlar vermeye devam ediyor: “Dişinizi sıkın, biraz daha sabredin, az kaldı, bir yıl sonra her şey düzelecek...”
Asgari ücretlinin eriyen maaşına herhangi bir iyileştirme zammı yapılmazken, kamu harcamalarında israf devam ediyor. Emeklilere ise adeta bir sus payı olarak yalnızca yüzde 16,67 oranında zam yapıldı. Oysa TÜİK'in açıkladığı resmi enflasyon oranı yüzde 35,05.
Üstelik, Doğalgaza Haziran ayında bilinçli olarak ertelenen ve Temmuz ayına kaydırılan yüzde 24,6'lık zam, emeklinin ve memurun cebine girecek parayı reel olarak azalttı.
Emekli, asgari ücretli, küçük esnaf, memur zam yağmuru altında kaldı, geçim sıkıntısı çekiliyor.
Türkiye gibi ülkelerde her zaman belli riskler vardır. Yalnızca defter değerlerine bakarak yatırım kararı vermek yanıltıcı olabilir; çünkü gerçek anlamda sağlıklı ve şeffaf kayıt tutan şirket sayısı azdır. Geçmiş kazançlara ve büyüme rakamlarına bakmak da tek başına yeterli değildir.
Yatırım yapılacak şirketin yönetimi ve yöneticilerinin piyasadaki izlenimi güven verici olmalıdır. Sadece bilgili olmak yetmez; en akıllı yatırımcı, işletmenin başındaki kişinin işine sahip çıktığını, sanki kendi işiymiş gibi çaba gösterdiğini görmek ister.
Yatırım için doğru olan; dayanıklı, rekabet avantajına sahip, büyüyen, kazanç sağlayan ve vazgeçilmez ürünleri olan şirketlere yönelmektir.
Yatırımı hiçbir zaman aceleye getirmeyin, şansa bırakmayın. Akıllıca karar verirken, alanında yetkin kişilere danışın. Kendini “yatırımcı” diye lanse eden kişilerden uzak durun; bunlar genellikle kısa vadeli kazançların peşindedir.
Yatırımın getirisi yüksekse, riskin de uzun vadeye yayılması doğaldır. Bugün için, banka faizlerine yönelmeden ve anaparayı tehlikeye atmadan yatırım yapmanız gerekir. Konut, bireysel ya da ticari kredi oranları yüksek, bu faizler ile işlem yapmak zor. Ancak elinde sermayesi olan için Borsa ve altın alınabilir. Araba, arsa, dükkan, iş yeri devri, kereste beyaz eşya, maden, bahçeden dalından ürün vb.ise konumu ve zamanlaması ile ilgilidir. Az riskli Eurobond, bono, döviz elbette alınabilir. Ürün almadan önce mutlaka ciddi ve titiz bir çalışma yapılmalıdır.
Son söz: Ne zaman tam olarak ikna olursanız, işte o zaman hamlenizi yapın.