Adana, sıcakkanlı insanları, lezzet durakları ve bereketli Çukurova’sıyla her zaman bir başka güzel. Ama mayıs gelip de jakaranda ağaçları çiçek açtığında, bu şehir adeta bir renk cümbüşüne dönüşüyor. Sokaklar, caddeler, parklar; mavimsi mor bir örtüyle kaplanıyor ve Adana, sanki bir ressamın fırçasından çıkmış gibi büyülü bir manzaraya bürünüyor. İşte bu, jakaranda mevsiminin mucizesi.
Brezilya’nın tropikal ormanlarından gelip Adana’nın sıcacık topraklarına kök salan jakaranda ağaçları, nisan sonundan eylül ayına kadar çiçekleriyle şehri süslüyor. Ama özellikle mayıs, onların sahneye çıktığı, adeta bir görsel şölen sunduğu ay. Turgut Özal Bulvarı’nda, Seyhan Nehri kıyısında ya da Çukurova’nın yeşil parklarında dolaşırken, bu ağaçların gökyüzüne uzanan mor çiçekleri sizi bir an için gerçek dünyadan koparıp bir masal diyarına götürüyor. Hafif bir esintiyle yere dökülen çiçekler, kaldırımları eflatun bir halıya dönüştürüyor; her adımda içinize bir bahar sevinci doluyor.
Jakarandalar sadece görsel bir şölen sunmuyor, aynı zamanda Adana’nın ruhuna da dokunuyor. Bu ağaçlar, şehirde bir süredir süregelen değişimin, yenilenmenin de sembolü gibi. Eskiden pamuk ve turunç ağaçlarıyla anılan Adana, şimdi jakarandalarla yeni bir kimlik kazanıyor. Çukurova Belediyesi’nin 2022’de başlattığı Jakaranda Kültür ve Sanat Festivali, bu mor çiçeklerin etrafında bir araya gelen insanları sanatla, müzikle, dansla buluşturuyor. Festival, Portakal Çiçeği Karnavalı’nın neşeli ruhunu tamamlarcasına, mayıs ayını Adana’da bir kültür ve sanat bayramına dönüştürüyor. Ceylan Ertem’in şarkıları, sokaklarda yankılanan dans gösterileri ve jakaranda gölgesinde yapılan söyleşiler… Hepsi, bu şehrin ne kadar canlı, ne kadar renkli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
Bir de jakarandaların taşıdığı o naif inanış var: Güney Afrika’da, bu ağacın çiçeği başınıza düşerse şans getirdiğine inanılıyor. Adana’da bu inancı bilenler, jakaranda gölgesinde yürüyüş yaparken hafifçe gülümsüyor, belki de bir çiçeğin nazik dokunuşunu bekliyor. Kim bilir, belki de bu mor çiçekler, sadece sokakları değil, yürekleri de güzelleştiriyor.
Adana’nın jakarandaları, bize doğanın mucizelerini ve bir şehrin dönüşümünü anlatıyor. Onlar, sadece bir ağaç değil; Adana’nın sıcak yaz günlerinde serin bir gölge, zor zamanlarda umut, her baharda yeniden doğuş. Eğer yolunuz Adana’ya düşerse, bir jakaranda ağacının altında durup bu mor rüyaya ortak olun. Çünkü bu şehir, jakarandalarla bir başka güzel.