Yumurtalık Belediyesi’nde yaşanan istifa, “basit bir görev değişikliği” diye geçiştirilemez. Mali Hizmetler Müdürü Düzgün Sevgili, görevinin zirvesinde iken koltuğunu bırakmak zorunda kaldı. Neden mi? Çünkü belediyenin içinde dönen çıkar ilişkileri ve haksızlıklar artık dayanılmaz bir noktaya gelmişti.

Adı gibi düzgün kalmaya çalışan bir bürokrat, kirli oyunların ortasında yalnız bırakıldı. Sonunda da “Ben bu düzenin parçası olmayacağım” diyerek istifa etmek zorunda kaldı. Peki şimdi sormak lazım:

  • Yumurtalık Belediyesi’nde kimler bu çarkın dişlileri?
  • Kimler kamu kaynaklarını şahsi menfaatine alet ediyor?
  • Kimler belediyeyi halkın evi olmaktan çıkarıp kendi çiftliği gibi yönetiyor?

Bugün Düzgün Sevgili istifa etti ama esas gitmesi gerekenler koltuklarında oturmaya devam ediyor. Halkın alın teriyle toplanan vergileri, dürüst bir bürokratın namusu pahasına heba eden yöneticiler hâlâ orada!

Eğer Yumurtalık Belediye yönetimi bu iddialara tek kelime dahi açıklama yapmıyorsa, suskunlukları en büyük itiraftır. Çünkü dürüstlüğün sesi susturulamaz; hele ki istifa eden bir bürokratın çığlığı kolay kolay yok edilemez.

Buradan açıkça söylüyorum: Yumurtalık halkı kandırılamaz!

Şeffaflık talebi, bu ilçede yaşayan herkesin hakkıdır. Belediye yönetimi ya bu sorulara cevap verecek, ya da tarihin kara sayfalarına bir “yolsuzluk yönetimi” olarak yazılacaktır.

Düzgün Sevgili’nin istifası bir kişisel tercih değil, bir isyandır.

Gerçek istifa etmesi gerekenler ise hâlâ koltuklarında oturanlardır!