CHP’li isimler arasında ulaşılabilirlik konusunda ciddi bir tezat yaşanıyor. Adana’da birçok il ve ilçe başkanına ulaşmak son derece kolayken, içlerinden bir kişi var ki adeta görünmez duvarlarla çevrili: CHP Yüreğir İlçe Başkanı Sabri Sarı.

CHP Adana İl Başkanı Doç. Dr. Anıl Tanburoğlu’na ulaşmak isterseniz, telefona o an bakmasa bile mutlaka dönüş yapar. Seyhan İlçe Başkanı Av. Berfu Salıcı Yakıt, Çukurova İlçe Başkanı Av. Ümit Arif Ersoy, Sarıçam İlçe Başkanı Av. Sercan Polat… Kısacası Adana’daki tüm ilçe başkanları partililerin telefonuna bakar, meramını dinler. CHP Adana milletvekilleri bile aradığınızda mutlaka dönüş yapar.

Ama biri hariç.

Telefonlara dönmeyen, çoğu zaman kimsenin aramasına bakmayan bir isim var: Sabri Sarı. İlçe başkanı olmak demek, partilinin nabzını tutmak demektir; ama Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı’ya ulaşabiliyorken kendi ilçe başkanına ulaşamayan bir partili gerçeğiyle karşı karşıyayız. Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Güngör Geçer’e ulaşabilirsiniz, ama Sabri Sarı’ya ulaşamazsınız.

Peki, nedir bu ulaşılmazlığın sebebi? Bir “akıl hocası” mı var, yoksa bu tavır tamamen kendi ruh hâlinin bir yansıması mı?

Bir siyasetçinin, hele ki bir ilçe başkanının, partililerin telefonuna bakmaması nezaketsizliktir. Nezaketsiz siyasetçi ise gönüllerde yer etmez. Makamlar gelip geçicidir; yarın o koltuk elinizden gittiğinde, bir cenazede, bir düğünde, bir toplantıda kimse yüzünüze bakmaz. Hatta, oturundiye bir sandalye bile veren olmaz.

Sabri Sarı öyle uçsuz bucaksız bir makamda değil elbette. İlçe başkanlığı elbette kıymetlidir; bir partide nefer olmak bile önemlidir. Ama ilçe başkanıyken bile bu kadar ulaşılamıyorsa, yarın bir gün milletvekili ya da belediye başkanı olursa ne olur, düşünmek bile istemiyor insan.

Biz şahsen kendisine ulaşmaya çalışmıyoruz, öyle bir derdimiz de yok. Bu yazı sadece duyulan rahatsızlığın elçiliğidir.

Elçiye zeval olmaz.
Ulaşılmaz olabilirsiniz, ama unutmayın… Vazgeçilmez olamazsınız.