Yozgat' a CHP umut oldu.

Son seçimlere baktım, YRP (Yeniden Refah Partisi) Belediye başkanlığını almış olsa da, kent MHP’nin kalesi gibi.

CHP'nin oy oranı yüzde 2,13.

Alana toplanan halk konuşuyor

Bıktık.

Yalnızız.

Üretemiyoruz.

İcralığız

İşsiziz.

Açız.

Gençler geleceksiz.

Trafik cezası mı?

Versinler!

Yozgat muhafazakar bir halk.

Mitinge gelenlerin çoğu partilerini değiştirmeden gelmiş, belli.

Partililerine tepkililer, CHP'ye yakınlaşmışlar.

CHP müthiş bir sinerji yakaladı.

Su ana kadar süreci iyi götürüyor.

Özgür Özel'den yeni bir Karaoğlan çıkar mı?

Çıkar.

Ama bunu söylemek için çok erken.

Neden mi?

Yerel seçimden çıkılmış, CHP birinci parti. Büyük kentleri almış. AKP gerilemiş.

CHP/ Özel bunu algılayamadı.

Normal olmayan bir iktidar varken normalleşme dedi durdu, erken seçim bile diyemedi, süreci geriden takip etti.

DEM partili belediyelere kayyımlar atanmaya başlandı, pasif tepkiler verdi, dayanışmada zayıftı.

Sıra CHP’ye geldi.

AAKP en büyük rakibi olan CHP’yi çözmeliydi.

Belediyelerine kayyımlar atanıyor, terör gibi, yolsuzluk gibi gerekçelerle başkanları, yöneticileri tutuklanıyordu.

CHP ciddiye almadı, küçük tepkilerle yetindi.

Erdoğan su belediyeleri biraz silkeleyin dedi, CHP yine ciddiyeti algılayamadı.

Turpun büyüğü heybede dedi, yine CHP pasif tepkiler verdi.

Turpun büyüklerinden biri heybeden çıktı.

İmamoğlu sabah evinden polis ordusuyla alındı, yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırmaktan tutuklattı.

Öncesinde geri alınan diplomalar vardı.

Öğrencileri vuranda bu oldu.

Bir öğretmenleri de diploması alınanlar arasındaydı.

Diplomalar alındığında da CHP tepkisizdi, yani gayri ciddi tepkiler verildi o bir gün içerisinde.

İktidar bunu gördü, ikinci adımı attı, İmamoğlu'nu tutukladı.

Öğrenciler aktı.

Halk zaten patlamaya hazırdı

Toplumun her kesimi bir kıvılcım bekliyordu.

Bu kıvılcım yine öğrenciler oldu.

Anneler babalar, yapmayın etmeyin demeden evlatlarına sahiplendi, saflarına katıldı.

Muhafazakar Yozgatlı çiftçiler traktörleriyle oy verdikleri partileri protesto etti, sokağa taştılar.

AKP, MHP, DEM partisi dışında her parti sokaktaydı, hatta bu partilerin taraftarları da sokaklara çıktı, protesto etti, "Hak, Hukuk, Adalet," dedi, boykota devam ediyorlar.

Sokak eylemleri biraz hızını kesince AKP cesaretlendi, tutuklamalara başladı, Ö Özel 'Cuntacı' dediği için dava açtı.

CHP her hafta içi İstanbul' da bir ilçe de miting kararı aldı ve hafta sonu bir ilde miting yapacak.

Bu kötü mü?

Yeterli mi?

Uzun yıllar miting yapmayan, sokaktan korkan, sokak istemeyen bir CHP vardı.

Hatta bir Baykal vardı, Türkiye'nin utancı, kurmaylarına bağırıp çağıran, Erdoğan meclise girecek diyen bir Baykal.

Yani Erdoğan'ın önündeki barikatları açan, bugünlere taşıyan bir CHP lideri.

Ardından Kılıçdaroğlu geldi.

Kimse bizi sokağa çıkartamaz, sokağa çıkarsak katliamlar olur, 2 buçuk milyon sahte oya itiraz etmeyen, FETÖ’nün verdiği birkaç belgeyle parlatılan...

İmamoğlu'nun tutuklanmasından ve diplomasının alınmasından sonra sokağa çıkan gençleri bu kez CHP lideri Özgür Özel gördü, sürece dahil oldu. Konuşmalarıyla, tavırlarıyla, çıkışlarıyla, kararlığıyla sahnedeydi Özel.

Kısa zaman da genel başkanlıktan çıktı, lider oldu.

Su ana kadar süreci iyi götürdü.

CHP’yi umut yapmaya başladı.

CHP bu sinerjiyi söndürür mü?

Bilemem.

Özel' den ikinci bir Karaoğlan çıkar mı?

Bilemem.

Ama halkın gerisinde kalırsa CHP, temelli kaybeder, 47 yıl iktidar olamadı, bu kez tarihten silinir.

Yozgat'tan yeni bir lider çıktı.

Her bir liderdi.

Yazımızı Yozgatlı bu çiftçinin sözüyle tamamlayalım:

"Devlet turpunan, şalgamınan idare edilemez."

AKP şu an kumdan saray, dokunsan dağılacak.

Dağılması için birleşik bir dokunuş gerekiyor.

Sözün kısası, Yozgat mitingi 'cunta' rejimine karşı bir barikattır.

O halde rastgele!