İçinde Edebiyat olmayan bir hayat. Bitkisel hayat.

Dünyayı güzelllik kurtaracak/ Bir insanı sevmekle başlar herşey, diyor: Lois Aragon...

"Sevelim, sevilelim: dünya kimseye kalmaz" diyor Yunus Emre Atamız...

"Konuşurken içtenlikli olan, yazarken de içtenlikli olur. Ancak, bıçak sırtıdır içtenlikli olmak. Siz ne kadar bilirseniz bilin/ ne kadar söylerseniz söyleyin: karşınızdakinin anlayabildiği kadarsınız... İnsanların doğal ve samimi olana itibar etmesi, çok zorlu bir bakış açısı gerektiriyor.

Sığ duygusallıklar hem Edebiyatın hem de muhabbetin düşmanıdır, Kanaatimce...

İnanmadan söylediğinizde sesinizin perdesi sizi ele verir. Kimbilir, kaç kez inanmadığımız yazılarımızın altına imzalarımızı attık kelimelerin cazibesi uğruna; kaç kez savunduk inanmadığımız cümlelerimizi... Söylemesek ölürdük. İnanmadan söyledik; Öldük...

"ölümden bir şeyler umarak/ bir büyük boşlukta bozuldu büyü…/ Dal demeti, kuş tüyü/ Alıştığımız bir şeydi Yaşamak..." demiş: Cahit Sıtkı Tarancı. Son söz: Anlatmasam aşkım beni yok ediyor. Anlatsam ben Aşkımı...

Vel- hasılı kelam: Hayatı söze kurban etmek, samimiyetsizliktir...