Adana’da oda ve borsa başkanları ortak bir toplantı yaptı. İhracat rakamlarının arttığı, kentin potansiyelinin daha da artacağı ifade edildi.

Bunların hiçbirine itirazımız yok. Kim istemez yaşadığı memleketin yıldızının parlamasını? Her Adanalının gönlünde, bu kentin yeniden hak ettiği yere gelmesi vardır.

Ancak bazı sorular hâlâ yanıtsız duruyor ve bu parlak tabloda gölgede kalıyor.

Peki, madem ihracat artıyor, yeni OSB’ler kuruluyor, potansiyelimiz yüksek deniyor; neden işsizlik oranı hâlâ Türkiye ortalamasının üzerinde?

Neden Adana, TÜİK verilerine göre en yoksul illerden biri?

Neden hâlâ kent genelinde ciddi bir yatırım eksikliği yaşanıyor?

Elbette bu toprakların potansiyeli büyük. Ama sormak gerek: Eskisi gibi tarım var mı?

Verimli Çukurova toprakları neden bir bir imara açıldı? Betonla kaplanan tarlalar, geçmişin bereketini nasıl geri getirecek?

Bir başka acı gerçek ise, Adana'nın kredi kartı borçlarında başı çeken illerden biri olması. İnsanlar neden bu kadar borçlu? Neden ay sonunu getiremiyor?

Teşvik haritalarında Adana'nın adının geçmemesi de ayrı bir muamma. Neden komşu iller yatırımda teşvik alırken, Adana dışarda bırakılıyor?

Ve en vahimi: Uyuşturucu kullanımı neden artıyor? Neden gençler, umudu değil, uyuşturucuyu tercih eder hale geldi?

Adana’yı seven, Adana’da yaşayan herkesin bu soruları yüksek sesle sorması gerekiyor. Elbette projeler, yatırımlar, sanayi bölgeleri önemli. Ancak bir kentin kalkınması yalnızca rakamlarla ölçülmez. İnsanıyla, genciyle, çiftçisiyle, işçisiyle birlikte büyüyen bir Adana hayal ediyoruz.