Adalet nedir? Ağaçlara su vermektir. Adaletsizlik nedir? Dikene su vermektir. Adalet, bir nimeti yerine koymaktır. Her su emen kökü sulamak değildir. Yani hakkı hak sahibine vermektir. Bir şeyi lâyık olmayana vermek ise adaletsizliktir. Adaletsizlik nedir? Bir şeyi konmaması gereken yere koymak. Bu hâl de sadece belâya (felakete) kaynak olur.
Mevlana
Bir bayramı daha geride bıraktık. Kimi kurbansız geçirdi bayramı, kimi sevdikleriyle, kimi gurbette, kimi tatilde. Yüzlerce genç ve siyasi ise cezaevlerinde karşıladı ve uğurladı bayramı.
Hani sevginin, hoşgörünün, barışın, dayanışmanın yardımlaşmanın pekiştiği günlerdi ya bayramlar ama bir insana sırf kendi görüşlerinden olmadığı için ‘’geberdi’’ demek de bu ülkede gelip dayandığımız yerin ne olduğunu gösteriyor.
Küfürbaz, ırkçı, şoven bir paçavra Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in elektrik çarpması sonucu ağır yaralanmasına ilişkin haberi “Ferdi Zeyrek çarpıldı” ve ‘’geberdiği öğrenildi’’ ifadeleriyle servis etti.
Birilerinin çok kullanışlı gerici yanaşmaları işte. İnsana insan gözüyle bakmaktan mahrum, kötülükten ve cehaletten beslenen, vicdanları körelmiş bir güruh ve temsilcileri onlar. İslam’ın emrettiği hoşgörüden zerre kadar nasibini almamış ama alnı secdeden kalkmayan o kadar çok insan var ki çevremizde…
Tarikat ve cemaatlerin kuşattığı her yerde kuduz bir virüs gibi cehalet yayılıyor, ahlaksızlık büyüyor, istismar çoğalıyor. İğne ucu kadar vicdanı olan bir tek kişi çocuk evliliğini savunacak kadar alçak ve ahlaksız olamaz. Bir de bunları protokolle okullara sokuyorlar.
Açlık, sefalet, yoksulluk almış başını gidiyor. Allah aşkına çöpten beslenmek, çöpten ekmek yemek, dağılmış pazar yerlerinde çürük sebze meyve toplamak nedir Allah aşkına. Bunun için mi kıskanılan bir ülke olduk biz acaba?
Her şeyin en büyüğünü yaptık, saraylar inşa ettik, devasa hastaneler, koca koca adalet sarayları kurduk, cezaevleri dolup taştı, ülkenin yarısı icralık ve törenle icra daireleri açtık, en büyüğünden camiler yaptırdık, her ile üniversite açtık. Bırakın eğitim fakültelerini artık yeni mezun mühendisler bile işsiz bu ülkede. Fidan gibi gençlerin en güzel yılları su gibi boşa akıyor.
Dağlar, taşlar yağmalanıyor. Göller kuruyor, kıyılar, sahiller yağmalanıyor, bütün akarsuların başına zehir kusan tesisler inşa ediliyor. Havamız kirli, zehir soluyoruz, toprağımız kirli, denizler kirli. Kirli zihniyet suyu, tohumu, toprağı iştah kabartan bir şey olarak görüyor.
Bir yanda ülkenin en bakir alanlara rant gözüyle bakıp el attığı her yeri çürütenler, diğer yanda din adı altında el kadar çocuğu istismar etmeyi kendine hak görenler, eve hapsedip, kapatıp kadına annelik görevi biçenler ve diğer yanda yoksul ile zengin arasında gittikçe büyüyen bir uçurum.
Sahi adalet nerede? Bu ülkede yandaş değilseniz kim olursanızolun cezaevi yolu görünebilir. Belediye başkanlarını görevden almak hiç bu kadar kolay olmamıştı. FETÖ savcılarının bu ülkeye armağan ettiği gizli tanıklarla, etkin pişmanlıkla, seçme ve seçilme hakkı gaspının süreklileştirilmesi haline getirilen kayyumlarla artık her şey çok daha kolay. İşte bunların toplamı faşizmdir.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü 4 ayrı soruşturma kapsamında Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin ve eşi ile Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar gözaltına alındı ve tutklandı. Kollarında polislerle sanki adi bir suçlu gibi görüntüleri servi edildi. İtibarsızlaştırma operasyonuydu bu ama siz bunu yaparak vicdanlarda sabıklandınız. Aziz İhsan Aktaş etkin pişmanlık ifadesinde, Oya Tekin'in eşi Celal Tekin ile CHP Milletvekili Burhanettin Bulut'a Ankara' da 1 milyon dolar verdiğini iddia etti.
Örgüt lideri nasıl oluyor da serbest kalıyor. Hangi cezayı çekti? Belediyeden alacağı var ama Başkan Oya Tekin’den alacağı yok Aziz İhsan Aktaş’ın. Sen alacakların hemen ödenmiyor diye bir suçlamada bulun ve seçilmiş belediye başkanı tutuklansın. Şimdi burada adaletle, hukukla ifade edilebilecek ne var? Araya Burhanettin Bulut’u da sıkıştırınca inandırıcı olacağını düşünmüş küçücük beyniyle. Bulut, Genel Başkan Yardımcısı olduğu için hem sansasyonel bir şey olur hem de iftira kolay yapışır sanmış zavallı. Burhanettin Bulut’u bilen bilir. Bu çukur zihniyet onu kirletemez. Kimse de inanmaz böyle alçak, rezil, kirli İftira ve yalanlara. Hedef gösterme, linç etme, tetikçilik bu kadar ucuz ve kolay işte hukukun yerle yeksan olduğu ülkede. Adaletin olmadığı yerde her türlü kaos ve hukuksuzluk yaşanır ve o ülke iflah olmaz asla. İşte bunun için muhalefet asla sokaktan çekilmemeli, demokratik zeminde sonuna kadar mücadele edilmeli.Ferman devletinsen meydanlar hepimizin.
Ve bu yazı, Mevlan’nın sözüyle başladı, yine onun sözüyle sona ersin:
Adil olmayan iktidarın, hiçbir gücünün olmadığını gör! Zorla sürdürülen iktidar kalpsiz, ruhsuz ve gözsüzdür. Halk sana verdiği iktidarı bir borcunu geri alır gibi alacaktır. Ödünç aldığın iktidarı Allaha ver de (yani halka adil ve hukukun üstünlüğüne uygun şekilde davran da), O sana herkesin kabul ettiği bir iktidarı bağışlasın.