Dünya halkları arasındaki geçmişten gelen farklılıklar sürüyor. Bu günümüzde ekonomik ve siyasi gelişmelerin farklı yansımasına neden oluyor. Ülkelerin gelişmişliği veya geri kalmışlığı insanlarına yansıyor. İyi yetişen gençler, bu ülkelere gitmekte kendilerini avantajlı görüyor. Beyin göçü devam ediyor.
Türkiye’de yaşayan 85 milyon insanın düşününki, 3’de biri yaklaşık 25 milyonu dizüstü bilgisayar ve cep telefonuna sahiptir. Ülkemizde iyi ve hızlı yönetilip sanayileşemediği ve teknolojiden geri kaldığı için birçok ürün gibi bunları başka ülkelerden getirerek, o ülkelere milyonlarca döviz verdi. O ülkeler bu satışlardan kar elde ederken, Türkiye ekonomik anlamda zarar etti. İşte buna Kapitalist sömürü diyoruz.
Geçen hafta ABD Başkanın Donald Trump’ın sahip olma duygusu komşu ülkeleri, boğazı, Grönlandı istemesi ve Elon Musk’un yaptığı Nazi selamına benzer hareketi tamamen bilim adamlarının, doktorların incelemeye aldıkları Faşist duyguların benzeridir.
Bugün robot kullanan yatırımcılar gerek borsada gerekse kripto dünyasında diğer yatırımcılara göre daha kazançlı hamleler yapıyorlar. Robot anlık hareketleri değerlendirebiliyor. Yakın bir gelecekte yapay zeka piyasaya çıkacak, bir çok işi üstelenecektir. Böylece sanayisi ve teknolojisi gelişmiş ülkeler diğer ülkeleri daha rahat sömürecektir. Artık ülkelerin soykırım yapmaya, kan akıtmalarına, hatta ekonomik anlamda ürün satmalarına gerek kalmayacak. Hastalıkları haklı gösterip yayarak, ilaç yoluyla onlara göre gereksiz insanları yok edeceklerdir. Bu elbette çok tehlikeli, Faşist zihniyettir.
Geçinmek Zorlaştı
Ekonomik piyasalara bakacak olursak, Türk-İş 2025 Ocak ayında açıkladığı rapora göre 4 kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için açlık sınırını 22.131 TL, yoksulluk sınırını ise 72.088 TL olarak açıkladı. Bekar bir çalışanın yaşam maliyeti ise 28.756 TL’ye ulaştı. Ev kirasının Adana ve Mersin’de 15 ile 25 bin TL oldu bir yaşam koşullarında bu ücretler ile geçinmenin ne kadar zor olduğunu görüyoruz. Devlet okullarının yerini özel okulların adım adım alması sayesinde özel okul ücretlerinin ne kadar yüksek olduğunu biliyoruz. Bu koşullar altında takipteki krediler oranı %1.8’den %2,7’ye yükseldi. İnsanların kredi kullanıp ödeyemeyenlerin her geçen gün sayısının arttığını gösteriyor. Kredi kartı borcunu ödeyemeyenlerin illere göre dağılımında Konya, Diyarbakır ve Mersin ilk 3 sırayı paylaşıyor. Asgari ücretli ve emeklilerin “derdimiz her gün artıyor, geçinemiyoruz” feryatları devam ediyor. Hastalık bir yandan, artan sağlık ücretleri bir yandan alt tabakayı üzüyor. Altının onsu ise dünya piyasaları ile yükselirken iç piyasada dolarında kımıldaması ile 3.230 TL’yi gördü. Borsa ise faizin yavaş yavaş gerilemesi neticesinde bazı sektörlerde küçükte olsa yukarı yön belirledi. Son dakika haberinde yapay zeka kullananların seçtiği hisseler Ocak ayı içinde %20 kazandırdı, oldu.
Her şeye rağmen bilimin gücüne inanıyoruz, insanlık bu sarmaldan mutlaka en iyi şekilde çıkacaktır…