Bu haftanın en çok konuşulan haberi şüphesiz ki Galatasaray’ın Türkiye Kupası’nı almasıydı. Öyle bir coşku, öyle bir kutlama vardı ki gerçekten görülmeye değerdi. Taraftarların hazırladıkları pankartlar, yapılan tezahüratlar bütün stadyumu ayağa kaldırdı. Tabii her şeyden önemlisi, iki kulübün dostluk ve centilmenlikle maça çıkmaları ve maç sonuna kadar bu tavırlarını sürdürmeleri oldu.

Galatasaray gerçekten bu sezon rüya gibi bir yıl geçiriyor. Olağanüstü kalitedeki oyuncuları gerçekten maçın hakkını veriyor. Dikkat ediyorum da hepsi bireysel oyundan çok takım oyunu oynuyorlar. Yardımlaşmak, doğru paslaşmak ve kenetlenmek – biraz da yetenekliyseniz – size şampiyonluğun yolunu açıyor.

Hangi bir oyuncusunu öveyim bilemiyorum. Tüm takım adeta tek vücut olmuş, bütün oyuncular rakibi boğan, yoran, hırpalayan mükemmel bir futbol oynuyorlar. Bunun yanı sıra her biri o kadar mütevazı, o kadar egosuz ki; bu davranışları da ayrıca takdire şayan.

Şimdi önlerinde Kayseri maçı var. Ve sadece bir puan şampiyon olmaya yetmesine rağmen, hâlâ rehavete kapılmadan kendi oyunlarını ortaya koyup taraftarla birlikte kutlama yapmaya hazırlanıyorlar.

Bunların üzerine söylenecek söz yok. Kupalarla layıksın sen, şanlı Galatasaray
25. şampiyonluk kutlu olsun

Sağlıcakla kalın. Haftaya görüşmek üzere…