Anadolu’nun her köşesi bir ezgi fısıldar kulağa. Türküler, birer duygu haritasıdır; sözlerinde sevinç, hasret, gurbet ve aşk taşır. Bu köşede, beş yörenin türkülerini – sözleriyle ve hikâyeleriyle – derlenmiş,Her satır, bir yerin ruhuna açılan kapıdır.
1. Isparta – “Evlerinin Önü Mersin”
Künye: Isparta
Sözleri:
Evlerinin önü mersin
(Ah) Sular içme gadınım tersin tersin
Mevlam seni bana versin
Al hançerini gadınım vur ben öleyim
(Ah) Kapınızda bi danem kul ben olayım
Evlerinin önü susam
(Ah) Su bulsam da gadınım çevremi yusam
Açsam yüzünü baksam dursam
Al hançerini gadınım vur ben öleyim
(Ah) Kapınızda bi danem kul ben olayım
Yorum:
İşte Isparta’nın duygusu… “Mersin” gibi küçük bir çalıda başlayan, hançer metaforuyla zirveye çıkan bir sevda. Aşk bazen o kadar erişilmezdir ki, acı bile kurtuluştur.
2. Keskin / Kırıkkale – “Bugün Ayın Işığı”
Künye: Keskin (Kırıkkale)
Sözleri:
Bugün ayın ışığı, elinde bal kaşığı
Yine nerden geliyon da, mahlenin yakışığı?
Vay nerdesin nerdesin, kaldır yüzün perdesin
Diyeceğim çok amma da, pek kalabalık yerdesin.
Kara poşuna kurban, çatık kaşına kurban
Yalnız sana değil, arkadaşına kurban.
Vay vay vay vay pambuğum, edasına yandığım
Seni “hasta” dediler, nasıl oldun sevdiğim?
Karşıdan geçti gelin, elinde testi gelin
Gitme, bir yol göreyim de, gençliğim geçti gelin.
Vay ne olur ne olur, sevda sırınan olur
Göz alemi gezer de, gönül birinen olur.
Yorum:
Keskin’in akşamında beliren bir gelin, ayın zarafeti ve gençliğin hüzünlü vedası… Bu türkü, duygunun zarif resmidir.
3. Kütahya – “Ben Kendimi Gülün Dibinde Buldum”
Künye: Kütahya
Sözleri:
Ben kendimi (aman aman) gülün dibinde buldum (ey)
Guru guru sevdayımış sarardım, soldum (ey)
Sevda bir düşmüş, kendime yordum (ey)
Ay karanlık, aman gece vurdular beni (ey)
Yârın çevresine sardılar beni (ey)
Değirmen deresi, bölük gadınım, bölüktür (ey)
İçerde ciğerim delik gadınım, deliktir (ey)
Dünya dedikleri bir gölgeliktir (ey)
Ay karanlık, aman gece vurdular beni (ey)
Yârın çevresine sardılar beni (ey)
Yorum:
Kütahya’nın derin sevgisi, “gül” metaforunda başlar; şiirsel yalnızlık ve iç kırılganlık suretlendirilir. Hicazkar makamın ağırlığı sözüne sinmiştir.
4. Manisa / Ege – “Kırmızı Buğday Ayrılmıyor Sezinden”
Künye: Manisa
Sözleri:
Kırmızı buğday ayrılmıyor sezinden
Mevlâm mevlâm versin güzellerin gencinden
Kim ayrılmış ben ayrılam eşimden
Yörü yörü dilber salma saçın sürünsün
Açıver açıver cepkenini elmas gerdan görünsün
Yol üstüne kura koymuş ilyeni
Ben istemem istemem mavi şalvar giyeni
Ben isterim setre pantol giyeni
Yörü yörü dilber salma saçın sürünsün
Açıver açıver cepkenini elmas gerdan görünsün
Yorum:
Manisa’dan gelen bu ezgi, kadının zarafetini ve sevdayı doğal imgelerle resmeder. “Kırmızı buğday” metaforu, aşkla yoğrulmuş bir güzelliği simgeler.
5. Kayseri – “Yine Yeşillendi Germir Bağları”
Künye: Kayseri
Sözleri:
Gine yeşillendi de, ağam aman, Germir bağları (hey)
Bakarım erimez dağların karı (hey)
Bergüzar yollamış da, ağam aman, ellerin yarı (hey)
Saçını boynuma, ağam aman, dolar ağlarım (hey)
Verseler yârimi yanıma, güler oynarım (hey)
Arabaya taş koydum
Ben bu yola baş koydum
Seni gelecek diye
Sol yanımı boş koydum
Al gül de göndereyim de, ağam aman, yollar işledi (hey)
Gözüm yaşı durmuş iken, aman, yine başladı (hey)
Benim yârim, suna boylum aman, nerelerde kışladı? (hey)
Yorum:
Kayseri’nin bağlarında yeşeren umut ve bekleyiş… “Taş koydum” dizesiyle verilen ahd, sevda yolunun sancısını yansıtır.
Kapanış: Dilden Kalbe Duygu Köprüsü
Anadolu’nun dört bir yanından gelen bu türküler – Isparta’dan Kütahya’ya, Ege’den Kayseri’ye – bir coğrafya değil, bir duygular atlasıdır. Hepsi de isimsiz bir aşkı, bir bekleyişi, bir sevgiyi dillendirir.
Sizleri davet ediyorum:
Bir akşam, bu türkülerden birini seçin. Sözlerine kulak verin. Belki bir gülün dibinde kendinizi bulacaksınız..
Sevgi ve saygılarımla.
SABRİ GELİCİLİ
KONSERVATUVAR TÜRK MÜZİĞİ BÖLÜMÜ
ÖĞRETİM GÖREVLİSİ