Yaşadığımız bu hayatta Gül yaprağı gibi olmak; güzel ahlaktır…

Abdülkadir Geylani Hazretleri Bağdat'a bir dergaha misafir olmak ister, ancak dergahta onu misafir edecek yer kalmadığı için dergâhın piri, su dolu bir bardağı hem ikram olsun diye hem de misafir edecek yerlerinin kalmadığını ifade etmek için kapıda bekleyen Abdülkadir Geylani'ye gönderir.

O da hemen ne anlama geldiğini anlayarak su dolu bardağın üzerine bahçedeki güllerden bir gül yaprağı koparıp su dolu bardağın üstüne koyar ve bardağı geri gönderir.

Onun bu yüksek ferasetine hayran kalan dergahın piri Abdülkadir Geylani'yi dergahına kabul eder. İkramda bulunur ve derki; ‘’Suyu taşırmayan gül yaprağının her zaman her yerde yeri vardır…’

Güzel bir insandan yayılan pozitif enerji herkes tarafından hissedilir, takdir edilir ve sevilir.

Aslında insan, gül yaprağı gibi kimseyi incitmeden, kimseye sıkıntı vermeden yaşamalıdır

Güzellik dilin altında gizlidir. Güzel ahlak, incelik ve edep insanı gittiği her yerde Sultan yapar…

Allah feraset sahibi güzel ve iyi insanların emsalini artırsın…

Ya Rabbi bizlere merhamet eyle, dünya ve ahiretimizi mamur eyle, dünyamızı sükunete erdir bütün sayfa arkadaşlarımın gönüllerini sevindir… Yerden ve gökten gelecek her türlü musibet ve afetlerden bizleri muhafaza eyle.

Gül olanın aslı Gül,

kendisi Gül,

meclisi Gül'dür.

İndim pirin bahçesine

Hepsi de aşılı Gül'dür …

Sevgilerimle ...