Yükü ağırdır yazının. Yüreği vardır yazının. Kurutulup terkedilen çokça nehirler olsun. Verin ödediğim bedeli, geri alın verdiğin(iz) yeteneği... Birileri, ben de yazabilirim diyebilir; Ancak bu cümleleri, hangi koşullarda, hangi iç acılarla yazıldığını 'kimse bilmez- bilmez kimse'... Ateşten geçmek için 'semender' olmak, efsanede adım yaşasın diye büyük bir 'çölü' geçmek zorunludur. Biliriz. Kağıt üstünde yaşanılan hayatın sonu, ateşte yanmaktır. Ne denli özveride bulunuyoruz, Yazabilmek için. Anlattığımız hikâyelerde yolumuzu kaybettiğimizde olmuştur, bazen. Yazabilmek için 'labirentte' kaybolmamayı öğrenmek elzemdir, Kanaatimce... Yazabilmek; Derin sularda boğulmamaktır. Yazabilmek; körkuyulardan merdivensiz çıkabilmektir. Yazabilmek, kördüğümleri çözebilmektir... Yazı sırdır. Yazıcı ise sır saklamayı "bilmeyen" sır kâtibidir. Yazıdaki dumanın 'ateşi ' yazanın yüreğinde harlanır, tutuşur dizeleri, kül olur; okuyanların yüreğinde 'gül' olur. Yazıyı yazanda gün olur, alır başını gider, yelkovan kuşlarının peşi sıra...
Trend Haberler
Adana’da Mahalle Ayakta: Yıllardır Açılmayan Yollar ve Atıl Park Alanı İsyan Ettirdi!
2 Milyon Esnaf Kapattı! Meclis’te Ekonomi Tartışması Alevlendi
Uyarı Sonrası Dehşet: Bar Ortağı Silahlı Saldırıda Öldürüldü
Yüreğir’de Gece Yarısı Saldırısı: Camlar Tek Tek Kırıldı
Adana’da Dehşet! Canlı Yayında İntihar Etti: Polis Operasyonu Böyle Bitti
Bu Koroda Yok Yok! Esnaftan Doktora Herkes Sahneye Çıktı
Yol Verme Kavgası Kazayla Bitti: Polis Sürücüleri Affetmedi
Adana’da Feci Motosiklet Kazası: 1 Ölü
Adana’da Sokak Ortasında Kanlı İnfaz!
Adana’da Tarımda Yeni Dönem: Topraksız Marul Üretimi Başladı