Farkında mısınız bilmem, ama ana haber bültenlerinin neredeyse dörtte üçü artık trafik kazalarıyla dolu. Gün geçtikçe daha iyiye gidip azalacağına, bu kazalar ne yazık ki daha da artar oldu. Görmemek için artık haberleri de izlemiyorum inanın. İnsanın gerçekten morali bozuluyor.

Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada bir video karşıma çıktı. Baktım, birçok meslektaşım da bu durumu paylaşmış. Çakarlı araç kullanan genç bir çocuk, sağdan soldan makas atarak öne geçmeye çalışıyor. Yanındaki sürücü isyan edip söylenince, “Onun yeğeniyim, bunun kuzeniyim ben,” diyor. Tabii görüntüler sosyal medyada çok fazla paylaşıldıkça yetkililerin de dikkatini çekiyor. Sonuç: Yalan beyan ve çakar nedeniyle 145 bin lira para cezası ve üzerine ehliyetin alınıp trafikten men edilmesiyle konu kapanıyor.

Trafikte bu tarz insanlar o kadar çok ki, inanamıyorsunuz. İnsan sormadan edemiyor: Bu genç çocukların hiç annesi babası yok mu? Ona trafikte nasıl davranması gerektiğini, kurallara nasıl uyacağını öğretmemişler mi, diyorsunuz. Trafik önceliği olan çakarlı bir araba neden böyle bir çocuğun elinde ve bu araç, sorumluluğunu bilmeden, avarece kullanılabiliyor? Bütün bunlar hep birer soru işareti.

Maalesef, trafik canavarları bununla da bitmiyor. Devamlı telefonuna bakanlar, kural tanımayıp önceliğin hep kendine ait olduğunu zannedenler, dalgın ve dikkatsiz sürücüler, alkol alıp trafiğe çıkanlar, yaşı ehliyet için yeterli olsa da trafik için yeterli olmayanlar… Bu liste böylece uzayıp gidiyor. Ardının arkası kesilmediği için trafik canavarları da aramızda dolaşmaya devam ediyor.

Eğer ebeveyn olarak çocuklarınıza araç veriyorsanız, lütfen onları takip edin. Sağlıklı araç kullandıklarından emin olun. Onları eğitin; kuralları bilseler dahi tekrar tekrar uyarın. Sizin ve tabii ki onların en ufak bir ihmali, belki de kaç cana mal oluyor bilemiyorsunuz. Trafik denince, her zaman dikkatli, bilinçli ve sorumlu olmalıyız.

Lütfen trafik canavarı olmayın.

Sağlıcakla kalın. Haftaya görüşmek üzere…