Özden, gençlerin tarım alanına yönlendirilmesinin hem ekonomik hem de stratejik açıdan zorunlu hâle geldiğini ifade etti.
Çukurova’nın verimli topraklarının işlenmesinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Özden, “Çukurova’nın bereketli topraklarında tek karış yer bırakmadan tarımsal üretim yapmalıyız. Bunu yapmadığımız takdirde ne işsizlik ne de gıda enflasyonu problemini çözebiliriz.” dedi.
Atatürk’ün 100 yıl önce Çukurova’dan kendi imkanlarıyla üç çiftlik satın alarak modern tarıma öncülük ettiğini hatırlatan Özden, günümüzde de benzer bir atılımın gerekliliğine dikkat çekti. “Bugün yeni bir hamleye ihtiyacımız var. Teknoloji ve gençliğin buluştuğu bir tarımsal üretim modeli için kamu, üniversiteler, STK’lar ve yerel yönetimler iş birliği yapmalı. Boş hazine arazilerini, sahadan üreticilerin ve akademisyenlerin mentorluğunda gençlere teslim edelim. Buralarda katma değerli üretim yapılsın.” ifadelerini kullandı.
GED’nin “Atatürk’ün Tarım Girişimciliği” etkinliğinin açılışında konuşan Özden, pandemi sürecinin tarımın stratejik önemini bir kez daha ortaya çıkardığını belirterek gıda arzında risk bulunduğuna dikkat çekti. Özden, “Geçtiğimiz hafta dev bir market zincirinin yönetim kurulu başkanı, ‘Raflara koyacak gıda ürünü bulamayabiliriz’ uyarısında bulundu. Bu tehlikenin gerçekleşmesini beklemeden önerimi kamuoyuyla paylaşıyorum: ‘Genç Tarımcılar’ kooperatifleri kurduralım. Hazine arazilerinde tarımsal üretim yapmalarını sağlayalım.” dedi.
TimeWorks’te düzenlenen etkinlikte, Kurtuluş Savaşı romanları yazarı Mehmet Uluğtürkan da Silifke, Tarsus ve Dörtyol’da Atatürk tarafından kurulan çiftlikleri ve dönemin tarımsal girişimlerini anlatan bir sunum gerçekleştirdi. Programa GED üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı.
