Sümer, trafik cezalarının artık bütçe açığını kapatma aracı haline geldiğini savundu.
Sümer, 2025 yılı için belirlenen trafik cezası hedefinin yıl bitmeden aşıldığını vurgulayarak, “2025 yılı için iktidarın belirlediği 55 milyar TL’lik trafik cezası hedefi, daha yıl bitmeden aşıldı. Yalnızca ilk dokuz ayda kesilen ceza tutarı 90 milyar TL’yi geçti. Bu rakamlar, artık trafik güvenliğinin değil, bütçe açığının ceza yoluyla vatandaşa ödetildiğini açıkça ortaya koydu.” ifadelerini kullandı.
2026 yılındaki zam planlamalarına da değinen Sümer, trafik güvenliğinin değil ceza gelirlerinin artırılmasının amaçlandığını belirterek, “AKP iktidarı, 2026 yılı için trafik cezalarına yüzde 69 zam yaparak yeni bir rekor hedef belirledi. Yakıt pahalı, otoyollar pahalı, araç bakımı zaten cep yakıyor. Şimdi de her yol ayrımına kurulan radarlarla vatandaşın gelirine ortak olunmak isteniyor. İktidar, kötü ekonomi yönetiminin bedelini direksiyon başındaki yurttaşa kesmeye hazırlanıyor.” dedi.
Sümer, ceza sisteminin kamu güvenliği yerine ekonomik beklentilere göre şekillendiğini savunarak açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Dertleri vatandaşın trafikte güvenli olması, trafik kazalarının minimuma inmesi değil, tek dert vatandaşın sırtından alınacak yeni gelirler.”
AK Parti iktidarının trafik cezalarını bir gelir modeli hâline getirdiğini ifade eden Sümer, sistemin adaletsiz bir yapıya dönüştüğünü belirtti. Sümer, “AKP düzeninde trafik artık bir güvenlik meselesi olmaktan çıkmış, adeta bir gelir kapısına dönüştürülmüştür. Sistem, vatandaş hata yapmasın diye değil, ceza yesin diye kurulmuştur. Bu yaklaşım ne vicdana sığar ne de adalete. Vatandaş geçim derdiyle boğuşurken, ceza sopasıyla bütçe doldurma anlayışı kabul edilemez. Bu adaletsiz düzen sürdürülemez.” diyerek açıklamasını tamamladı.




