Avukat Ersöz’ün dilekçesinde özetle, Başkan Karalar hakkındaki suçlamaların mesnetsiz olduğu ve yürütmekte olduğu Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı göreviyle herhangi bir ilgisi bulunmadığı vurgulandı. Görevden uzaklaştırma kararının hem “sebep” hem de “konu” unsurları açısından hukuka aykırı olduğu belirtilerek, işlemin kamu yararından çok siyasi amaçlarla alındığı ileri sürüldü.
"GÖREVDEN UZAKLAŞTIRMANIN HUKUKİ DAYANAĞI TARTIŞMALI"
Dilekçede, Anayasa’nın 127. maddesi ve Belediye Kanunu’nun 47. maddelerine atıf yapılarak, soruşturma veya kovuşturma açılan belediye organlarının İçişleri Bakanı tarafından görevden uzaklaştırılabileceği hükmüne yer verildi. Ancak avukat Ersöz, bu yetkinin mutlak ve sınırsız bir takdir yetkisi olmadığını, keyfi kullanılamayacağını belirtti. Karara göre, görevden uzaklaştırma önlemi seçimle gelen belediye başkanları için yalnızca ciddi ve geçerli gerekçeler bulunduğunda uygulanabilir.
Erzör’ün dilekçesinde ayrıca, Karalar hakkında isnat edilen “icbar suretiyle irtikap” suçlamasının somut bir dayanağı bulunmadığı ve delillerle desteklenmediği vurgulandı. İddiaların Karalar’ın mevcut göreviyle ilgisi bulunmadığı, geçmişte Seyhan Belediye Başkanlığı yaptığı 2014-2019 dönemiyle ilgili olduğu ifade edildi. Bu nedenle, söz konusu işlem hem sebep hem de konu yönünden sakat ve maksatsal olarak hukuka aykırı sayıldı.
"BİLİMSEL MÜTALAA VE EVRAKLARLA DESTEK"
Avukat Ersöz, dava dilekçesi ekinde, isnat edilen suçlamaların mesnetsizliğini kanıtlayan bilimsel mütalaalara ve diğer evraklara da yer verdiklerini belirtti. Bu belgelerin, geçici görevden uzaklaştırma kararının hukuka aykırılığını ortaya koyduğunu kaydetti.
Kararın, Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini fiilen yürütmekte olan Karalar’ın hak ve özgürlüklerine müdahale niteliği taşıdığı da dilekçede öne çıkan diğer noktalar arasında yer aldı. Ersöz, söz konusu kararın Anayasa ve yasaların amacına uygun olarak kullanılmadığını, keyfi ve siyasi güdülerle alındığını savundu.
