Kıvanç, TBMM gündeminde yer alan yasa teklifine dair değerlendirmesinde, Türkiye’nin sanayileşme ve enerji bağımsızlığı hedeflerinin göz ardı edilemeyeceğini ancak tarımsal üretim alanlarının da stratejik öneme sahip olduğunu vurguladı. Zeytinin yalnızca kültürel bir değer değil, aynı zamanda yüksek katma değerli bir tarım ürünü olduğuna dikkat çeken Kıvanç, “Aynı şekilde sanayi, madenler ve enerji yatırımları da stratejik sektörlerdir. Bu iki alanı karşı karşıya getirmek yerine, bilimsel verilere ve ortak akla dayanan bir değerlendirme süreciyle ilerlenmelidir” ifadelerini kullandı.
Bazı bölgelerde “zeytinlik” olarak sınıflandırılan ancak tarımsal açıdan verimsiz olan, yalnızca birkaç ağacın yer aldığı alanların ekonomiye kazandırılması yönünde seçeneklerin değerlendirilebileceğini söyleyen Kıvanç, bu süreçte çevreye zarar verilmemesi, şeffaflık ilkesinin benimsenmesi ve tüm paydaşların görüşlerinin alınması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, zeytin ağaçlarının uygun alanlara taşınmasının da alternatif bir yöntem olabileceğini belirtti.
ADANA HACI SABANCI ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ ÖRNEĞİ
Kıvanç, Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nin (AOSB) kuruluş sürecine değinerek, bölgenin tarıma elverişli olmayan kayalık bir alana kurulduğunu ve tarım alanlarının korunmasına özen gösterildiğini hatırlattı. “AOSB de gelişimini planlarken tarım alanlarının korunmasına özen göstermiş; sanayi yatırımlarını verimli arazilere zarar vermeyecek şekilde konumlandırmıştır. AOSB’nin 2006-2007 yıllarında genişleme alanı belirlenirken, bölgede zeytin ağacı bulunmadığı tespit edilmiş ve tüm kurumlardan gerekli izinler alınarak sürece başlanmıştır” diyen Kıvanç, daha sonra bazı kişilerin bu alanlara zeytin ağacı dikmesiyle sanayi yatırımlarının önünün kesildiğini belirtti.
Kıvanç, yürürlükteki mevzuata göre zeytinliklerin 3 kilometre yakınına sanayi tesisi kurulmasının yasak olduğunu, ancak bu yasanın 1939 tarihli olduğunu hatırlatarak, “Günümüzün koşullarına uygun değil. Biz de diyoruz ki; zeytin ağacımız da olsun, sanayi tesisimiz de ama bu mesafe 500 metre gibi makul bir düzeye indirilsin” dedi.
“YALNIZCA ADANA DEĞİL, TÜM TÜRKİYE ETKİLENİYOR”
Bu sorunun yalnızca Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi ile sınırlı olmadığını belirten Kıvanç, mevcut mevzuat nedeniyle birçok organize sanayi bölgesi ve yatırım alanının genişleyemediğini vurguladı. “Bugün yalnızca Adana’da değil, Türkiye genelinde birçok sanayi bölgesi; özellikle zeytinlik alanlarla ilgili yasal kısıtlar nedeniyle büyüyemiyor. Ceyhan Organize Sanayi Bölgemiz de benzer şekilde bu sınırlamalardan doğrudan etkileniyor” diyen Kıvanç, bu bölgelerin ülkenin ihracat ve istihdam hedefleri için stratejik önem taşıdığını kaydetti.
Kıvanç, üretimi engellemeden ancak doğayı da göz ardı etmeden makul bir denge kurulmasının şart olduğunun altını çizdi.




