Hutbede, Hayber’in fethi sırasında yaşanan bir olay üzerinden kamu hakkının önemi anlatıldı. Hz. Muhammed’in, kamu malından haksız yere bir hırka alan bir şahsı cehennemde gördüğünü söylemesi hatırlatılarak, kamu hakkına yapılan ihlalin, bir insanın şehitliğini bile geçersiz kılacak kadar büyük bir günah olduğu belirtildi.
"KAMU HAKKI, ALLAH’IN HAKKIDIR"
Cuma hutbesinde, kamu hakkı “Hukukullah” olarak tanımlandı ve bunun Allah’a ait bir hak olduğu ifade edildi. Kamu malının yalnızca yaşayanlara değil, doğmamış nesillere, yetimlere, yoksullara ve muhtaçlara da ait olduğuna dikkat çekildi. Kur’an-ı Kerim’de "gulûl" olarak adlandırılan bu tür ihlallerin, kişiyi hem dünyada zillete hem de ahirette azaba sürükleyeceği vurgulandı.
GÖREVİNİ KÖTÜYE KULLANMAK BÜYÜK BİR VEBAL
Hutbede kamu kurumlarında görev yapanların taşıdığı sorumluluk da hatırlatıldı. Kamu imkanlarını amacı dışında kullanmanın, görevini ihmal etmenin, tanıdıklara ayrıcalık tanımanın ya da mesai saatlerinde şahsi işlerle meşgul olmanın kul hakkına girdiği ve büyük bir vebal olduğu ifade edildi.
RÜŞVET, TORPİL, SAHTECİLİK: HEPSİ HARAM
Rüşvet, torpil, sahte belgeyle menfaat sağlamak gibi uygulamalar, hutbede ağır şekilde eleştirildi. Hz. Muhammed’in, "Allah’ın laneti, rüşvet verenin de alanın da üzerine olsun" hadisi hatırlatıldı. Hediye adı altında çıkar ilişkileri kurulması, dijital mecralarda manipülatif içeriklerle kamuoyunun yanıltılması, naylon faturalarla vergi kaçırılması, engelli muafiyetlerinin kötüye kullanılması gibi örnekler de kamu hakkının ihlali kapsamında değerlendirildi.
“ATEŞTEN GÖMLEK GİYMEKTİR”
Sosyal yardıma ihtiyacı olmadığı halde bu yardımları almak, sahte boşanma belgeleriyle dul maaşı almak gibi uygulamaların “ateşten bir gömlek giymekle” eşdeğer olduğu belirtildi. Hutbede, kamu kaynaklarını israf eden, stokçuluk ve karaborsacılıkla topluma zarar veren herkesin büyük bir günah işlediği vurgulandı.
HİCRİ YENİ YIL VESİLESİYLE DUA
Hutbenin sonunda, yeni başlayan Hicri 1447 yılı vesilesiyle bir dua da yer aldı. Diyanet, bu yeni yılın Müslümanların birlik ve beraberliğine, mazlumların kurtuluşuna ve kamu hakkı konusundaki duyarlılığın artmasına vesile olması temennisinde bulundu.
Son olarak, hutbe şu sözlerle tamamlandı:
“Kamu malından haksız kazanç sağlayanlar için kıyamet günü ancak cehennem azabı vardır.”
