Yandaşlar bile artık ülke yönetimine isyan haline gelmiş.

Bakın, her daim günün adamı Savcı Sayan’ın tweetini buldum. Ne garip ki, her şeye ‘buyurun efendim’ diyen Sayan bile ‘yeter artık’ demiş. Biz ne desek haklıyız sanırım. Okuyun bakalım ne demiş Savcı Sayan.

Merkez Bankası faizi 30’a çıkarmış, bence biraz daha arttırmaları lazım 40/50 hatta % 100 olsun. Sonra üreticiler üretim yapacaklarına, tarımla uğraşanlar ürün ekeceklerine paralarını bankaya yatırsınlar %40/50 faizle para kazansınlar. Kahvede oturup oyun oynasınlar. Keyiflerine baksınlar…

Otururken % 40/50 kazanmak varken neden çalışsınlar.

Sonrasında, Pandemi gibi bir dünya krizinde hepimiz gıdasız kalalım, üretim yapılmadığı için ürün sıkıntısı çekelim. Belki o zaman bankadaki paralarımızı gıda yerine bol bol yeriz. Elbise yerine giyeriz. Bulamadıklarımızı dışarıdan ithal ederiz. Allah bu millete yardım etsin.

Haydi hayırlısı.

Gerçek söyleme ne denir? Çok kızdığım bir siyasetçi, fakat doğru her yerde aynıdır.

Sadece buğday üreticisinin neler çektiğini yazmak isterim. Gerçi sadece buğday üreticisi mi? Pamuk, Ayçiçek, mısır üreticileri aynı kaderi paylaşmış durumda bu sene. İklim şartları nedeni ile her yıl dönüme 500 kilo aldığı üründen bu sen 200 kilo alan bir çiftçi, geçen yıl tarlasını hazırlamak için 14 lira verip devletten tohum almış, gübreye aynı 14 ve 16 lira ödemiş. Sonrası malum, en etkin madde olan mazotu 30 liraya almış, şimdi geçen sene buğdayı kaça satmış diye düşünebilirsiniz. Geçen yıl 7 lira olan buğdayını bu yıl 6 liraya satamıyor!

Tüccara depoya bırakmış belki fiyat yapardı Kooperatiften aldığı girdiler için borçlarını öder diye. Ne gariptir girdi borçlarını bile ödeyemeyen bir çiftçi ile karşı, karşıyayız. Neden böyle davranan bir hükümet var diye düşünebilirsiniz!

Neden çok basit, aynı soruyu bir ülkenin toplam nüfusunun yüzde onu kadar sığınmacı nasıl olabilir diyende sorabilirsiniz. Bilerek ya da bilmeyerek bir ülkeye bu kadar zarar veren bir Hükümet olabilir mi? Bilmeyerekse eğer halkın ne kadar zorda olduğunu görmemek bile ehliyetsiz olduğunu gösteren bir durumdur.

Halk sadece tarım olarak zor durumda değil, her yönüyle artık bıkkın ve yarınlara nasıl çıkacağım düşüncesi ile kafası karışık bir durumda.

Yandaş dediğimiz kişiler bile artık doğrular karşısında duramıyor ve ses vermeye başladılar. Bunun sonu kesinlikle ülkenin daha çok zor durumlar yaşayacağının kanıtıdır.