1995 yılında annesini organ yetmezliğinden kaybeden kardeşi Hüsnü Başoğlu, ablasının organlarının üç kişiye can vermesinden büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Yaklaşık 10 gün önce Düzce Atatürk Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne başvuran 62 yaşındaki Ayşe Gül’e beyin kanaması teşhisi konuldu. Yoğun bakımda tedavi altına alınan Gül’ün tüm müdahalelere rağmen beyin ölümü gerçekleşti. Bunun üzerine hastanenin Yoğun Bakım Uzmanı ve Organ Nakli Koordinatörü Uzm. Dr. Zehra Mermi Bal, aileyle iletişime geçti.

Organlarının nakil bekleyen hastalara umut olabileceğinin anlatılması üzerine kardeşi Hüsnü Başoğlu, ablasının organlarının bağışlanmasına onay verdi. Ankara’dan gelen doktorlar tarafından gerçekleştirilen operasyonla alınan üç organ, Ankara ve İstanbul’daki hastalara gönderildi. Başoğlu, ablasının cenazesini defnedip ardından duygularını paylaştı.

"Annemi organ yetmezliğinden kaybettim"

Ablasının organlarının başka bedenlerde yaşam bulmasından dolayı sevinç duyduğunu belirten Hüsnü Başoğlu, şunları söyledi:

5 Yaşından Sonra Büyük Tehlike! Kepçe Kulak Ameliyatında En Doğru Zaman Açıklandı
5 Yaşından Sonra Büyük Tehlike! Kepçe Kulak Ameliyatında En Doğru Zaman Açıklandı
İçeriği Görüntüle

“Ablamın böbreklerinin başka insanlarda yaşadığına seviniyorum. Annemin böbrek yetmezliği hastalığı vardı. Biz de 3-4 sene uygun organ aradık. Ama annemin ömrü yetmedi. 1995 yılında hayatını kaybetti. Bu durum sonrasında başka hastalara da faydamız olsun diye ablamın organlarının alınmasına izin verdim. Organ bağışlamada bir sakınca yok bence, daha çok yayılması lazım. Organlar toprağın altında çürüyeceğine bir insana faydalı olması daha güzel. O insana da bir hayır sağlamış olunuyor.”

"Türkiye’de 35 bin hasta organ bağışı bekliyor"

Düzce Atatürk Devlet Hastanesi Yoğun Bakım Uzmanı ve Organ Nakli Koordinatörü Uzm. Dr. Zehra Mermi Bal ise şunları kaydetti:

“Hastamız Ayşe Gül’ü 10 gün önce geçirdiği rahatsızlık sonrası yoğun bakımda izlemeye aldık. Yaptığımız tedavilere hastamız yanıt vermedi ve beyin ölümü tanısı koyduk. Hasta yakınlarıyla yaptığımız organ bağışı görüşmemiz olumlu geçti ve organ bağışında bulundular. Organ nakli konusunda ülkemiz canlıdan canlıya nakillerde neredeyse ilk sıralarda yer alıyor. Bu da bizim toplumumuzda aile bağlarımızın güçlü olmasına dayanıyor diyebiliriz. Aileden doku bulamayan veya uygunluk bulamayan hastaların tek şansı kadavradan alınan nakillere bağlı ve ne yazık ki aynı fedakarlığı bu durumda göremiyoruz. Kadavradan organ bağışı verileri çok düşük. Ülkemizde organ bağışı bekleyen 35 bin hasta mevcut. Bu hastalara her gün bir yenisi ekleniyor. Bazı hastalar ise bu şansı elde edemedikleri için hayatlarını kaybediyorlar.”

"Duyarlılığın daha çok artması lazım"

Atatürk Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Uzm. Dr. Mafis Mafizer de toplumda organ bağışı farkındalığının artırılması gerektiğini vurguladı:

“Organ bağışının kritikliği ihtiyaç sahibi aileler tarafından daha çok ciddiye alınmakta. Maalesef ülkemizde bu oranlar çok düşük. Ülkemizde daha çok nakiller aile bağlarından dolayı canlıdan canlıya yapılıyor. Beyin ölümü olmuş hastalardan nakil oranları çok düşük seviyede. Toplumda duyarlılığı arttırmak için bu konuda daha fazla çalışma yapılmalı.”

Kaynak: İHA