Cuma namazının ardından imece usulü pişirilen kuyu kebapları, köylüler tarafından evlerine götürülüyor veya yeşillikler içinde tüketiliyor. Yaklaşık 300 yıldır süren bu gelenek, köylüler arasında kaynaşmayı ve toplumsal dayanışmayı da güçlendiriyor. Sabah erken saatlerde çam ağaçlarıyla yakılan ateşte ısıtılan kuyuya küçükbaş hayvanlar indirilerek üzeri kapatılıyor. Kuyunun ağzı çamurla sıvanıyor ve yaklaşık 3 saat boyunca pişirilen et, işinin ehli ustalarca parçalanıp köylüler arasında paylaştırılıyor.
Akkaya Yaka köyü muhtarları ve köylüler, geleneğin sadece bir yemek ritüeli olmadığını, aynı zamanda hatıraların, sohbetlerin ve toplumsal bağların piştiği bir kültürel miras olduğunu vurguluyor. Önceden 60-70 hayvanın piştiği kuyularda, günümüzde talepler doğrultusunda 15-20 hayvanın pişirildiği belirtiliyor.
Kuyunun ateşi, köy halkının emeğiyle çam ağaçları kullanılarak yakılıyor ve cuma günleri boyunca pazar ve sosyalleşme alanı olarak hizmet veriyor. Köylüler, geleneklerini geleceğe taşımak ve yeni nesillere aktarmak için asırlık ritüeli titizlikle sürdürüyor.
