VURAL KÖSE / GÜNAYDIN ADANA GAZETESİ
Devlet sağlık alanında özelde çalışan diş hekimleriyle sözleşme yapmadığı için ağız ve diş sağlığı hizmetlerinin bedellerini ödemiyor. Adana’da bu hizmetler Sağlık Bakanlığı bünyesindeki Adana Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi ve bu merkeze bağlı Yüreğir, Adana Ticaret Odası (ATO) ve Seyhan Diş Tedavi ve Protez Merkezleri aracılığıyla veriliyor. Sosyal güvencesi olmasına karşın ekonomik durumu iyi olmayan yurttaşların yoğun ilgi gösterdiği bu merkezler her gün yüzlerce yurttaşa ağız ve diş sağlığı konusunda hizmet veriyor.
Adana Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nin (Adana ADSM) internet sayfasında yer alan bilgilere göre Adana ADSM, ekim ayı itibariyle 1 başhekim, 2 başhekim yardımcısı, 4 uzman diş hekimi, 99 diş hekimi, 1 tıbbi teknolog, 17 diş protez teknisyeni, 8 röntgen teknisyeni, 24 hemşire, 8 diş klinik yardımcısı, 1 müdür, 2 müdür yardımcısı, 2 şef, 9 veri hazırlama kontrol işletmeni, 4 memur, 2 elektrik teknisyeni, 3 tıbbi sekreter, 7 hizmetli, 1 şoför, 2
Sitede yer alan istatistiklere göre ise ADSM’lerde aylık ortalama 45-46 bin muayene, 10 bin dolgu, 9 bin 500 diş çekimi, 500 cerrahi müdahale yapılıyor.
İstatistikler ADSM’lerdeki hasta yoğunluğunu gözler önüne sererken, istatistikleri yorumlamasını istediğimiz Adana Diş Hekimleri Odası Başkanı DT. Hasan Yaman konuya çok farklı bir yönden yaklaştı.
Dt.Yaman istatistiklerin yayınlanmasının hekimlik adına çok büyük bir ayıp olduğunu öne sürerek, ağız ve diş sağlığı konusunda yurttaşların ve diş hekimlerinin yaşadığı sorunlarla ilgili çarpıcı ifadeler kullandı.
İşte Diş Hekimleri Odası Başkanı Dt. Hasan Yaman’ın o sözleri:
Adana ADSM’nin internet sitesinde yer alan istatistiklerdeki veriler Adanalıların ağız ve diş sağlığı konusunda bir ipucu veriyor mu?
Bu istatistikleri oraya koymaları bile hekimlik adına çok büyük bir ayıp. Bunu yayınlamaları çok büyük ayıp. Bunu kaldırsınlar.
Neden?
Çünkü bir hekim hasta sayısıyla övünmez. Bir diş hekimi de tıp doktoru da ne kadar hastaya baktığıyla değil yaptığı başarılı tedaviyle övünür. Bir hekim için geçerli olan şey tedavilerin kalitesidir. 5 bin tane dolgu, 50 bin tane diş çekimi yaptım gibi şeyler hiç hoş şeyler değil. Bunları herhalde hekim olmayan ya da hekimlik nosyonunu almamış insanlar oraya koymuş. Üzülerek ve üzerine basarak söylüyorum. Türkiye’de bilhassa AKP iktidarıyla 2002’den beri ağız diş sağlığında yapıla gelen popülist politikadır. Ne yaparsan yap sen hastanı memnun edebildin mi? Önemli olan budur. Benim de meslektaşlarımın içinden de geçen bu.
O zaman şunu da sormak gerek. Siz serbest yani özelde çalışıyorsunuz, sizde memnuniyetsiz hasta hiç yok mu?
Bizde de var ve mutlaka olacaktır ama biz, “memnuniyetsiz hastamızı da memnun etmek için uğraşacağız” diyoruz. Orada nasıl yapacak peki? Bir hekim bakması gerekenden çok daha fazla hastaya bakmak zorunda kaldığında problem çok daha fazla olacaktır. Bundan dolayı Türkiye’de kamunun uyguladığı ağız diş sağlığıyla ilgili programı komik ve gülünç buluyoruz. Serbest çalışan diş hekimlerinin sayısı kamuda çalışanlardan çok daha fazla. Ancak ne hazindir ki Sağlık Bakanlığı’nın ilgili birimleri Türk Diş Hekimleri Birliği’yle ne istişare yapıyor ne görüş istiyor.
Sağlık Bakanlığı neden böyle bir tavır izliyor?
Mantıklı olan tabi ki budur ama burada vatandaşların ödediği vergilerle oluşturulan bir bütçe var elinizde ve siz bu parayı yanlış harcıyorsunuz. Burada bir kere usulsüzlük, haksızlık, kanunsuzluk var. Yazık günah. “Ben yaparım benim yaptığım her şey doğrudur” mantığıyla giderseniz, Türkiye’nin son bir haftada düştüğü duruma düşersiniz. Ayakkabı kutularından bir şeyler çıkar, konserve kutularından başka şeyler çıkar. Biz sürekli olarak şunu söylüyoruz; Devleti yöneten insanların her şeyden önce oturdukları koltukların halkın kendilerine emanet ettiği koltuklar olduğu bilincinde olmaları ve hizmetleri bilhassa sivil toplum örgütleriyle kaynaşarak yapması gerekir. Ayrıca Diş Hekimleri Odası, sivil toplum örgütünün de ötesinde kanunu olan bir anayasal bir kurumdur. Devletin yapacağı bir hizmeti o işle özel olarak ilgilenen kurum ve kişilerle paylaşıp onların görüşlerini alması, yaptıkları hizmetin kalitesini daha fazla artıracaktır ama ne yazık ki bir yok sayma sözkonusu.
Nedeni nedir?
Nedenini biz de bilmiyoruz.
Fatma Kemal Timuçin Kalp Hastanesi diş hastanesine dönüştürülüyor. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz bu durumu?
Adana’da kamuda görev yapan 120–130 civarında, Adana Diş Hekimleri Odasına kayıtlı olarak da 600’e yakın diş hekimi var. Adana’da böyle bir planlama yapılırken bu konuda da bizden bir fikir alınmadı. En azından bir fikir alınabilirdi. Ben oda başkanı olarak bu kadar diş hekimi arkadaşımı temsil ediyorum ve bu göreve atanarak değil seçimle geldim. Hem meslektaşlarım için hem de halkımızın daha iyi bir ağız diş sağlığı hizmetine ulaşması için uğraşmaktayım. Böyle bir durumda bu kadar diş hekiminin üye olduğu bir kurumu bir tarafa koyacaksınız ondan sonra hizmet planlaması yapacaksınız. O hizmet planlaması da inanılmaz bir şekilde kötü bir planlama.
Neden kötü?
Fatma Kemal Timuçin Kalp Hastanesi’nin diş hastanesine dönüştürülmesiyle ilgili bir tadilat projesi hazırlayıp bunu ihale ettiler. İhaleyi kazanan firma da 6.1 milyon küsur liraya o işi yapacak. Bu para yine vatandaşın cebinden ödediği vergilerle ödenecek. Şu anda bütün yatırımlar para olmadığı gerekçesiyle durmuşken böyle büyük bir parayı oraya aktarıyorlar. Bu gereksiz ve çok yanlış bir şey. Bu hizmetin yani kamunun verdiği ağız diş sağlığı hizmetinin ihtiyacı olan kesimlere yapılması gerekiyor. Yapılmasın filan demiyoruz. Kaldı ki böyle bir hastanenin de gereği yok. Ayrıca duyumlarımıza göre önce Aşkım Tüfekçi Hastanesi’nin içindeki birkaç katın bu hizmet için verilmesi teklif edilmiş ancak bu işi, bu kumpası kuranlar… Bakın kumpas diyorum. Bu kumpastır. Bu kumpası kuranlar “Hayır bu işi orada yapmayız” diyerek gözünü buraya dikmiş.
Sonuçta gelinen noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Fatma Kemal Timuçin Kalp Hastanesi Türkiye’nin en iyi kalp hastanelerinden biriyken yok edildi. Orada bir sıkıntı varsa ve yöneticiysen sıkıntıyı gidereceksin. Gideremiyor kapatıyorsan o zaman sende yöneticilik vasfı yoktur. Oraya diş hastanesi yaparak ikinci bir yanlışı yapıyorsun. Bir kesime vatandaşa hizmet etmesi için açıyorum diyorsunuz ama öbür taraftan bu bölgede yıllardır devlete vergisini ödeyen, sigortalı işçisini çalıştıran ve devlete hiçbir zararı olmayan aksine az ya da çok katkısı olan insanları bir anda yok ediyorsunuz. Böyle bir şey yapamazsınız. O da anayasaya aykırı. Oradaki vatandaşların hekim seçme hakkının önüne geçiyorsunuz. Biz diyoruz ki ‘Boşuna yapıyorsunuz. Burada yürütemezsiniz bunu”. Oradaki insan daha fazla kaliteye gelecek.
ADSM’lerde verilen hizmetin kalitesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kalitesi ya da kalitesizliğiyle ilgili bir şey diyemem çünkü orada çalışan bizim meslektaşlarımız da bu durumdan mustaripler. Orada çalışan meslektaşlarımın hekimliği benden çok daha ileride ancak bir hekimin iyi iş çıkartabilmesi için ona iyi bir ortam sağlamanız gerekiyor. Bir de fazla hasta vermeyeceksiniz. Bana da fazla hasta verdiğinizde ben de yanlış yaparım. Herkes yanlış yapar özel ya da kamu fark etmez.
O zaman ne yapılmalı?
Ağız ve diş sağlığı hizmetlerinin verilmesinde kaliteyi yerleştirebilirsek o zaman sıkıntılarımızı çözeriz. Vatandaş olarak kamu kurumuna dişinizi yaptırmak için gidiyorsunuz ve az ya da çok katkı payı ödüyorsunuz. Ancak, bir problemle karşılaşırsanız verdiğiniz paralar boşa gideceği gibi meslektaşımın emeği de boşa gidecek. En önemlisi de kendi ağız sağlığınızdan olacaksınız. O yüzden diyoruz bırakın bu işi. Devlet bu işi yapmaz ayıp ayıp.
Bakanlık bu işi bırakırsa ne yapacak?
Sağlık Bakanlığı tedavi edici hizmetlerden vazgeçmeli. Sağlık Bakanlığı’nın 0-18 yaş arasındaki çocuklarımızın koruyucu ve önleyici diş tedavilerini yapması lazım. Onu yaparsa geleceğimizi kurtarır. Dünya Diş Hekimleri Birliği 0-18 yaş arasında çürük oranını 1’e indireceksin diyor.
Bizde ortalama çürük sayı nedir?
Yedi. Bu kadar diş hekimliği fakültesi açılıyor, kontenjanlar artırılıyor ve kamuya diş hekimi alınıyor ama hala bu sayıyı düşüremiyorlar çünkü planları yanlış. Devlet tedavi edici hizmetleri bırakmalı. Ayrıca burada rant da var. Bu paralar nereye gidiyor? ADSM’lerde protez yapımından kazanılan bir para var. O paralar ne tarafa gönderiliyor onu da bilmiyoruz. Hepsi muamma. Sağlık müdürlüğünde döner sermaye alamayan yerlere de o paradan döner sermaye olarak gittiği söyleniyor.
ADSM’lerde görev yapan diş hekimlerinin çalışma koşulları hakkında bilginiz var mı?
Var tabi. Rahat değiller aksine çok rahatsızlar. Çok fazla hastaya baktığınız zaman çok fazla sorunla karşılaşacaksınız. Birçok arkadaşımızın boyun ve bel bölgelerinde rahatsızlık var. Ondan dolayı özellikle kamuya gelen genç arkadaşlarımız büyük bir sıkıntıyla karşı karşıya. Yapacak bir şeyleri olmadığı için oraya girmişler. Mutlaka hasta sayısının azaltılması, daha da önemlisi gelişmiş ülkelerdeki gibi mutlaka planlama yapılması lazım.
Bir diş hekimi günde ortalama kaç hastaya bakmalı? Bu işin standardı var mı?
Dünya standartlarına göre günlük 16-17 civarında işlem yapabilirsiniz. Oradaki meslektaşlarımızın günlük işlem sayısı bu sayıdan çok çok fazla. Orada çalışan meslektaşlarımızla böyle bir röportaj yapabilseniz gazetecilik tarihine geçer.
Kamunun ağız ve diş sağlığı hizmetlerini nerelerde vermeli?
İhtiyaç duyulan kenar mahallelerde. Gözde, kulakta, kalp problemlerinde nasıl dışarıdan hizmet alıyorsam dişle ilgili konuda da dışarıdan hizmet almalı ve muayenehaneye gitmeliyim diyen hastanın önünü kesmeye devletin hakkı yok. Bu, bir tek dişte var.
Neden?
Nedenini bir bulabilsek… Biz de bulamıyoruz. Gerçekten biz de bulamıyoruz.
Bir dönem sahte dişçiler Adana’da adeta cirit atıyordu. Hala sahte dişçi var mı Adana’da?
Sağlık müdürlüğü, hükümet Adana’daki sahte dişçi sorununu bir türlü çözemiyor. Her yerde bas bas bağırıyorum kenar mahallelerde sahte dişçiler var diye. Her yerde çok fazla sayıda var. Bunu biliyorlar ve bildikleri halde gidip hiçbir şey yapmıyorlar. Kamu hizmetlerinin kenar mahallelere götürülmesini istememizin bir nedeni de şuydu. Kenar mahallelerde sahte dişçiler var ve bunlar AIDS, Hepatit yayıyorlar. Siz kenar mahalleye kamu hizmetini götürdüğünüzde o sahte dişçi oradan defolup gitmeyecek mi? Siz bir taşla iki kuş vurmuş olacaksınız. Hem sahte dişçi pisliğini yok etmiş olacaksınız hem de oradaki gariban insanlarımızın ücretsiz bir şekilde ağız ve diş sağlığı hizmetinden faydalanmasını temin etmiş olacaksınız. Normal olan mantıklı olan bu zaten. Siz hangi mantıkla getirip şehrin ortasına kültür düzeyi, gelir durumu yüksek insanların olduğu yere, bu kalitede iş yaptığınız zaman bu hizmeti almayacak insanlar için yapıyorsunuz. Çok mantıksız bir şey. Şu anda adeta sağlıklı muayenehaneleri kapatmak istiyorlar.
Neden sağlıklı muayeneleri kapatmak istesinler ki?
Bizi canımızdan bezdiriyorlar. Her gün bir şey çıkartıyorlar. Şimdi de OSGB şirketleriyle anlaşma yapacaksın ve ayda 200-250 lira para vereceksin diyor. Sürekli olarak bizim önümüze bir şey çıkartıyorlar. Biz zaten devletin kaydı içine girmişiz.
Sağlıksız ağız ve diş başka hastalıklara neden oluyor mu?
Sağlık ağızdan başlar. Sağlıksız bir ağız ya da diş insanın bütün vücudunu etkiler. Kalp hastalıkların büyük bir nedeni dişsel nedenlerden kaynaklanıyor. Vücuttaki birçok rahatsızlığın nedeni yine dişsel nedenler. Türk halkının yüzde 85 – 90’ının ağız, diş sağlığı, diş etleriyle ilgili problemi var. Böyle bir ortamda siz nasıl sağlıktan söz edebilirsiniz? Ağzı koktuğu için evlilikleri biten insanlar var. Gelişmişlik düzeyi sürekli yükseliyor ama siz burada daha hala üçüncü, dördüncü dünya ülkesi gibisiniz. Yazık. Bu sefalete bizim halkımız layık değil. Biz bunu ısrarla vurguluyoruz. Bütçeden çok küçük bir pay ayırarak vatandaşın özelden diş sağlığı hizmeti alması sağlanabilir. Benim kırgınlığım, üzüntüm tamamen bunu yapmamalarından kaynaklanıyor.
Adana’da yaşayanların ağız diş sağlığı konusundaki durumu nedir?
Bildiğiniz gibi Adana her yönden gerilemiş bir şehir. Maalasef şehrimiz eskiden Türkiye’nin dördüncü büyük şehriyken gelir durumu yüksek insanların yaşadığı bir yerken şu anda gelir durumu açısından da çok gerilemiş, Türkiye’nin gelir dağılımı açısından çok gerisine düşmüş ama işsizlik açısından da yine çok kötü durumdayız. Böyle bir durum varsa tabiî ki diş tedavinizi yaptıramazsınız, daha başka şeylerinizi yaptıramazsınız. Sağlıklı beslenemezsiniz.




