UNESCO tarafından 2015 yılında gastronomi şehri ilan edilen Gaziantep, baklava, katmer, kebap ve Antep fıstığı başta olmak üzere onlarca lezzetiyle Türkiye ve dünyanın dikkatini çekiyor.
Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) tarafından 108 lezzetine coğrafi işaret tescili verilen şehirde, başta kelle paça, beyran, lahmacun, katmer ve baklava olmak üzere yemekler hem geleneksel hem de modern sunumlarla servis ediliyor. Kentin restoranları ve baklavacıları, yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası hâline geldi. Gaziantep’i ziyaret edenler, bu eşsiz lezzetleri tatmadan şehirden ayrılmıyor.
Restoran işletmecisi Ahmet Çadır, Gaziantep’in yemeklerinin hem damağa hem göze hitap ettiğini vurgularken, şunları söyledi:
“Acısıyla, tatlısıyla, görsel şovlarıyla dünyada böyle Gaziantep gibi bir şehir yok. Yüzyıllardır bu yönüyle Gaziantep’in lezzetleri damakları tatlandırdığı gibi göz zevkini de doyuruyor. Yemeklerimizin hepsi tarihten gelen yemeklerdir. Patlıcanın sapından bile yemek yapılan bir şehirde, diğer ürünler ele geçtikçe türlü türlü yemekler yapılmış. Yüzyıllardır da bu lezzetlerimiz gelen misafirlere ikram ediliyor.”
İstanbul’dan Gaziantep’e gelen Hakan Beykoz ise Gaziantep mutfağının çeşitliliğini öne çıkararak, “Gaziantep mutfağı acısıyla, ekşisiyle ve tatlısıyla dünyada adından söz ettiren bir mutfak. Gaziantep insanı yemeği acıktığı için değil, keyif almak için yer. Acıdan tatlıya kadar her türlü lezzet burada mevcut. Annelerimizin evde yaptığı yemekler de dünya mutfağında yerini alıyor. Gaziantep’in bir bütünü mutfaktır” ifadelerini kullandı.
Gaziantep mutfağı, binlerce yıllık tarihi mirası ve coğrafi işaretli lezzetleriyle, gastronomi turizminde öne çıkmaya devam ediyor.




