BAKAN MEMİŞOĞLU’NUN AÇIKLAMALARI TARTIŞMA BAŞLATTI
Geçtiğimiz günlerde medya kuruluşları temsilcileriyle buluşmasında konuşan Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, kas hastalıkları ve SMA ilaçlarına ilişkin yaptığı açıklamada, “Bu ilaç yararı var mı yok mu? Bu ilaçla tedavi olduklarında ne oldu? Bu ilaçlar sonucunda hastalar iyileşti mi, iyileşmedi mi? Bilimsel çalışma yapıyoruz, kamuoyuyla da paylaşacağız. SMA ilaçlarının yerli üretimi ile ilgili olarak ise klinik çalışmalar yıl sonuna doğru başlanacak” demişti.
Sağlık Bakanı’nın bu sözleri, geçmişte SMA taramaları ve ilaç kullanımı konusunda yapılan resmi açıklamalarla çeliştiği yorumlarına neden oldu.
“BEBEKLERİMİZ DENEY FARESİ Mİ?”
Topuk kanı testinde bakılan genetik hastalıklardan biri de SMA. Daha önce yaptığı açıklamalarında ve yazılarında topuk kanı testiyle SMA taraması yapılmasını eleştiren Murat Çakmak, Bakan’ın açıklamasına atıf yaparak, şunları söyledi:
“Sağlık Bakanlığı ve valilik onaylı olarak, SMA hastası olduğu iddia edilen aileler köşe başlarında bağış topluyor. Ancak bu ilaçların yararlı olup olmadığı bilinmeden nasıl kullanılmasına ve para toplanmasına izin verildi? Eğer hasta olmayan çocuklar, test sonucu hatalı yorumlanarak SMA’lı kabul ediliyorsa, bu sahte diploma, sahte hastalık, yeni doğan çetesi vakası olmaz mı? Bizim bebeklerimiz deney faresi mi?”
Çakmak, daha önce TV100 canlı yayınında Doç. Dr. Sena Gürültü Şık’ın “2022 topuk kanı taramasına SMA eklendi; kaç tane hasta yakaladık, kaç bebek tedaviye başladı” sözlerini hatırlatarak, bunun bugünkü bakan açıklamasıyla çeliştiğini savundu.
“PARALAR NEREYE GİTTİ?”
SMA ilaçlarının milyonlarca liralık maliyetine dikkat çeken Çakmak, “Bu ilaçların neye yaradığı kesinleşmemişse, toplanan paralar nereye gitti? Prof. Dr. Alişan Yıldıran ve Dr. Uğur Yılmaz, topuk kanı ısrarının ardında çok pahalı ilaçların olduğunu söylemişti. Ne zaman bu uyarılara kulak verilecek?” dedi.
Çakmak, ilaç firmalarının hiçbirinin “SMA’yı tamamen iyileştirdiği” iddiasında bulunmadığını, ilaçlara bağlanan etkilerin ise genellikle önemsiz olduğunu öne sürdü.
ADANA’DA KAYYUM KRİZİ
Olay, Murat Çakmak’ın bebeğine topuk kanı alınmasını reddetmesi üzerine başlamıştı. Çocuğun velayet yetkisi, mahkeme kararıyla geçici olarak kayyuma devredilmişti. Çakmak, bu kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek dava açmış, mahkeme de kayyum kararını kaldırmıştı.
Çakmak, “Bebeğimizi alıp bizim çocuğumuza belediye mi kayyum atıyorsunuz, niye? Belki şimdi anlaşılıyordur” diyerek, o dönemde yaşadıkları süreci hatırlattı.





