Mantar zehirlenmelerinin İlkbahar ve Sonbahar döneminde yoğun görüldüğüne dikkat çeken Gündüz, Karadeniz Bölgesi ikliminin nemli ve yağışlı olmasından dolayı mantar çeşitliğinin çok fazla olduğunu kaydederek, “Mantar zehirlenmeleri her yıl yaşanıyor. Bölgemiz yağışlı ve nemli olduğu için ormanlarımız, yaylalarımız çok ciddi oranda mantar üretiyor. Karadeniz halkı da mantarı besin olarak ciddi oranda tüketiyor. Halk sağlığı olarak sorun şu; zehirli midir, değil midir? Konusu çok ciddi dikkate alınmıyor. Onun için her yıl, sadece bu yıla has değil ilkbahar ve Sonbahar döneminde yağışlardan sonra ciddi mantar zehirlenme vakalarını hastanemizde kabul ediyoruz. Farabi Hastanemiz Acil Servisi, bölge hastaneleri bakımından mantar zehirlenmeleri konusunda referans merkezi olduğu için son sevk yeri, dolayısıyla daha çok görüyoruz. Hastanemizde Toksikoloji birimi olduğu için zehirlenme vakaları hastanemize geliyor” dedi.

Türkiye'de Ruh Sağlığı Krizi Derinleşiyor Türkiye'de Ruh Sağlığı Krizi Derinleşiyor

Son dönemde çok vaka geldi

Son dönemde vaka sayısının arttığına dikkat çeken Gündüz, “Bunun nedeni bu sene havaların daha yağışlı nemli olmasından mı kaynaklanıyor bunu bilemeyiz. Ancak son dönemde daha fazla vakalar geldi. Hatta hastane personelimiz de vakamız oldu. Bunlardan yoğun bakımda tedavi gören hastalarımız da oldu. Çok şükür herhangi bir ölüm vakasıyla karşılaşmadık” diye konuştu.

Ayrıştırmak oldukça zor bir durum

Mantarın zehirli, zehirsiz olmasının ayırmanın zor olduğunu ifade eden Gündüz, “Zehirli zehirsiz mantarı ayrıştırmak oldukça zor bir durum. Hatta uzman olan kişiler bile bu konuda ciddi sıkıntı yaşıyorlar. Vatandaşa uyarımız, bilmedikleri çok emin olmadıkları vahşi doğadan sağladıkları mantarları yemesinler. Bölgemizin nemli olması mantar çeşitliliğini çok artırıyor. Dolayısıyla bu durum tüketimi artırdığından zehirleme vakalarında da artış yaşanıyor. Sonbahar ve İlkbahar en fazla olduğu dönem” şeklinde konuştu.

Kaynak: iha