Özellikle son zamanlarda emsal kira artışlarının mahkemelere taşınmasıyla birlikte yeni kararlar kamuoyuna yansımaya başladı. Bu kararlardan biri ise çoğu kişinin bilmediği bir yasal dayanağa dayanıyor. Uygulamanın detayları, kiracıların dava sürecinde ellerini güçlendirebilir.

Kadın Gücü ve Adana Sanayisi Zirvede! Ödüller Peş Peşe Geldi
Kadın Gücü ve Adana Sanayisi Zirvede! Ödüller Peş Peşe Geldi
İçeriği Görüntüle

Fahiş Artışlara Karşı Mahkemeler Devreye Giriyor

Kira bedelinin adil bir seviyede tutulması amacıyla açılan davalarda uygulanan “hakkaniyet indirimi”, kiracıların bütçelerine doğrudan katkı sağlıyor. Avukat Mücahid Küçük, bu indirimin genellikle taşınmazın boş hâlde kiraya verilebileceği değerden yüzde 10-20 arasında yapıldığını belirtti. Hükmün dayanağının Türk Borçlar Kanunu’nda yer alan açık hüküm ve yüksek yargı kararları olduğunu ifade eden Küçük, uygulamanın artık yerleşik hale geldiğini vurguladı.

Kira Bedeli Tespiti Sadece Rakamlarla Sınırlı Değil

Bilirkişiler tarafından hazırlanan raporlarda taşınmazın rayiç değeri belirlenirken çoğu zaman evin fiziksel durumu, kullanım şekli ve lokasyonu göz önünde bulunduruluyor. Ancak mahkemeler sadece bu sayısal verilerle sınırlı kalmıyor. Kiracının oturduğu süre, ödeme düzeni ve yaşam koşulları gibi sosyal unsurlar da değerlendirmeye alınıyor. Böylece, sadece matematiksel değil, insan odaklı bir karar süreci oluşturulmuş oluyor.

Dava Dilekçelerinde Bu Noktaya Dikkat

Avukat Küçük, bu indirimin dilekçelerde belirtilmemesinin indirimi ortadan kaldırmayacağını, ancak talebin yazılı şekilde sunulmasının mahkemece daha kolay dikkate alınmasını sağlayacağını belirtti. Vatandaşların açtıkları kira tespit davalarında bu tür detaylara yer vermeleri, lehlerine sonuç doğurabilecek süreçleri daha etkili hale getirebilir. Küçük, bu sürecin doğru yönetilmesi için uzman desteğinin önemine de dikkat çekti.

Yüzde 25’lik Sınırın Kalkması Yeni Dava Dalgasını Tetikledi

Geçmiş dönemde uygulanan yüzde 25 kira artış sınırı Temmuz itibarıyla sona ermişti. Bu gelişmeyle birlikte kira artış oranları tekrar TÜFE’ye bağlandı. Şu an yüzde 43’e ulaşan TÜFE oranı, kiracılar için ödenmesi güç rakamları ortaya çıkarıyor. Bu nedenle kira bedeli tespiti davalarında gözle görülür bir artış yaşanırken, hakkaniyet indirimi uygulaması bu davalarda belirleyici bir faktör olarak öne çıkıyor. Kiracılar için bu durum, maddi anlamda ciddi bir rahatlama sağlayabilir.

Kaynak: Haber Merkezi