Saldırı sonrası yüzde 96 engelli kalan genç kadının iki çocuğu devlet korumasına alındı. Çalışkan’ın tek isteği ise fizik tedavi görüp yeniden yürüyebilmek ve çocuklarına kavuşmak.

Ev hanımı Nazmiye Çalışkan (29), 2020 yılında terzilik yapan İ.D.Ö. (30) ile dini nikâhla evlendi. Çiftin S. (4) ve A.A. (3) isimli, biri engelli iki çocuğu dünyaya geldi. Ancak Çalışkan, eşinin sürekli şiddet uyguladığını ileri sürerek ocak ayında ayrılıp ailesinin evine döndü.

Tarıma Yeni Model: “Genç Tarımcılar Kooperatifleri Kurulsun!”
Tarıma Yeni Model: “Genç Tarımcılar Kooperatifleri Kurulsun!”
İçeriği Görüntüle

İddiaya göre, 10 Nisan 2025’te İ.D.Ö. çocuklarından S.’yi yanına aldı. 12 Nisan’da ise eski eşini arayarak “Çocuk durmuyor, gel” diyerek babasının evine çağırdı. Eve giden Çalışkan, dönüş hazırlığı yaparken, İ.D.Ö. tarafından çocuğunun gözü önünde boynundan ve boğazından bıçaklanarak ağır şekilde yaralandı.

Komşuların ihbarı üzerine olay yerine gelen sağlık ve polis ekipleri, kanlar içindeki kadını ambulansla hastaneye kaldırdı. Saldırgan eski eş ise kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı. Çıkartıldığı mahkemece tutuklanan İ.D.Ö., cezaevine gönderildi.

“Yüzde 96 engelli kaldım”

Yoğun bakımda 4,5 ay süren tedavinin ardından hayata dönen Nazmiye Çalışkan, yüzde 96 engelli kaldı. Yürüme kabiliyetini kaybeden genç kadın, taburcu olduktan sonra bir şok daha yaşadı. İddiaya göre, evindeki tüm eşyalar eski kayınbabası tarafından satıldı. Bir süre ailesinin yanında kalan Çalışkan, ardından arkadaşlarının desteğiyle yaşamını sürdürmeye başladı.

Zor şartlar altında 2 çocuğuna tek başına bakan Çalışkan, son haftalarda sık sık hastaneye gitmesi gerektiği için çocuklarını dedelerine bıraktı. Ancak bu sırada yardım dağıtan bir derneğin paylaştığı görüntüler ve dedesinin “Anneleri çocukları terk etti” beyanı üzerine, çocuklar devlet korumasına alındı.

“Ambulans geldiğinde benim üzerimde çekyat vardı”

Yaşadığı dehşet dolu anları anlatan Nazmiye Çalışkan, şunları söyledi:

“Olay günü ben eski kayınbabamın evine gittim ve eski eşimin kız kardeşiyle kahve içtik. Eve geri dönecekken oğlum ‘Cips paketini aç’ dedi. Cips paketini açarken şah damarımdan 2 bıçak darbesi yedim. Orada yere düştüm sonra boynumdan bıçakladı. Ben yerde yatarken İ.’nin ağabeyi kanlı tişörtünü değiştiriyor, o da evden kaçıyor. Daha sonra tekrar geliyor ve ‘Ölmedin mi lan sen’ dedi. Ölme numarası yaptım ve İ. gitti. Ambulans geldiğinde benim üzerimde çekyat vardı. Hemşire çekyatı kaldırdı.”

“Olay gününden bu yana böyle yatıyorum”

Çalışkan, saldırıya aile bireylerinin de tanık olduğunu belirterek şöyle devam etti:

“İ.’nin babası evdeki kanlı bıçağı çöpe atmaya kalkarken olay yeri inceleme polisleri fark edip hemen müdahale etmiş. Bütün aile bu olaylara şahit oldu. Hepsi mahkemede konuşuldu. İ. şu anda cezaevinde ancak diğerleri dışarıda. Mahkeme devam ediyor, ben adalete sığınıyorum, benim engelli çocuğum var ve benim gibi hiçbir anne bu şekilde yatmayı hak etmiyor. Yüzde 96 engelli kaldım. Olay gününden bu yana böyle yatıyorum.”

“Ayağa kalkıp, çocuklarıma sahip çıkmak istiyorum”

Evlatlarına yeniden kavuşmak için tedaviye devam etmek istediğini dile getiren Çalışkan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ben çocuğumu hastaneye gitmek zorunda kaldığım, kimsem de olmadığı için mecburen dedesine bıraktım. Ancak dedesi yanlış beyan verdi ve ortaya çıkan bazı videolar sonucu benim çocuklarımı devlet koruma altına aldı. Benim evim, eşyalarım, kurulu düzenim vardı. Eşyalarım hep satıldı. Ev kullanılmayacak hale geldi. Çocuğumu o halde sosyal medyada görünce yıkıldım. Ben çocuğumu mecburen dedesine bıraktım. Karton topluyorum diyerek beyan veren kişi belediyede çalışıyor ve 52 bin TL maaş alıyor. Çocuklarım devlet korumasında, ben sadece ayağa kalkmak, çocuklarıma sahip çıkmak istiyorum. Tek isteğim fizik tedaviye gitmek ve bunun için bana yardım edilmesi. Ayağa kalkıp çocuklarımı almak ve onlara sahip çıkmak istiyorum.”

Kaynak: İHA