Çukurova Üniversitesi Fizik Bölümü’nde yüksek lisansını tamamladıktan sonra Türkiye Atom Enerjisi Kurumu tarafından tam bursla yurt dışına gönderilen Dr. Dölek, doktorasını İsviçre’de tamamladı. 2023 yılında akademik çalışmaları için ABD’deki Virginia Tech Üniversitesi’ne davet edilen Dölek, aynı zamanda CERN ve ABD Enerji Bakanlığı’na bağlı Fermilab gibi önemli araştırma merkezlerinde de görev yaptı.
İddialara göre, Dr. Dölek görev yaptığı laboratuvarlarda bazı usulsüzlükler ve güvenlik açıklarını tespit ederek bunları ABD Enerji Bakanlığı’na bildirdi. Bu sürecin ardından yoğun baskı ve mobbinge maruz kalan bilim insanının görevinden uzaklaştırıldığı ileri sürüldü. Dört gün önce gözaltına alındığı öğrenilen Dölek’ten o günden bu yana haber alınamıyor.
AİLENİN İDDİASI: VİZE İPTALİ VE KANADA YÜRÜYÜŞÜ
Ailenin iddiasına göre Dr. Dölek’in önce vizesi iptal edildi, ardından Virginia Tech’ten çıkış belgesi verilmedi. Sesini duyurmak isteyen bilim insanı, Kanada’ya tek kişilik yürüyüş başlattı ancak 4 gün önce Mohawk bölgesinde gözaltına alındı.
Anne Zuhal Dölek, oğlunun değerli bir bilim insanı olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
"Oğlum fizik alanında çok önemli araştırmalar yapıyor. 500'den fazla makalesi, 20 binin üzerinde atıfı var. CERN'de araştırmacı olarak görev yaptıktan sonra Virginia Tech'te ve Fermilab'da çalışmalar yürüttü. Bu laboratuvarlarda usulsüzlükler, radyasyona maruz kalma olayları tespit edip raporladığı için hedef gösterildi. Laboratuvara izinsiz girdiği gerekçesiyle bir gün tutuklu kaldı. Oysa odasına eşyalarını almak için izin verilmişti. Açtığı davayı kazandı ama çıkış belgesini vermediler. 1,5 yıl boyunca parasız, savunmasız ve barınaksız mücadele etti. Yaşadığı haksızlıkları dile getirmek için Kanada'ya yürümek isterken Mohawk bölgesinde tutuklandı. Telefonuna ve bilgisayarına el konuldu. Oğlum çok değerli bir bilim insanı. Karanlık madde ve yüksek enerji fiziği üzerine çalışıyordu. Biz sadece usulsüz bir şekilde tutuklu kalmasını istemiyoruz."
Baba Hasan Dölek ise oğullarını kurtarmak için büyük fedakârlık yaptıklarını ifade ederek, "Bilim insanı oğlumuzun yaptığı önemli çalışmalar ortada. Onu kurtarmak için Adana'daki evimizi sattık, 50 bin dolar gönderdik. Ama şu anda hiçbir haber alamıyoruz. Orada bir avukat tutma imkânımız da kalmadı. Yeni mülteci kanununa göre El Salvador'daki bir hapishaneye gönderilmesinden endişe ediyoruz. Ne olur sesimizi duyun" dedi.
