Adana’nın Kalbine Dokunacak Dev Yatırım! Fatma Sütcü Kardiyoloji Merkezi’nin Temeli Atıldı
Adana’nın Kalbine Dokunacak Dev Yatırım! Fatma Sütcü Kardiyoloji Merkezi’nin Temeli Atıldı
İçeriği Görüntüle

Şubat ayında Doğu Akdeniz’de, Nisan ayında ise Türkiye genelinde yaşanan zirai don felaketinin tarımsal üretime büyük zarar verdiğini hatırlatan Barut, “Ekili ve dikili tarım alanları bitti, sadece bu yıl değil çiftçinin gelecek yılları ve emeği heba oldu. Maddi zararın tahmini boyutu 200 milyar liranın üstünde. Aradan geçen bunca zamanda çiftçinin yaralarını sarmayıp zararını karşılamayanlar, şimdi zirai don mağduru çiftçilere 46,5 milyar liralık ödeme yapılacağını müjdeliyor. Onu da Kasım ayında yapacaklarını söylüyorlar. Devede kulak misali kalan, kanayan yaraları sarmayan, dertlere derman olmayan göstermelik pansuman tedaviler değil kapsamlı ve yeterli destek verilip çare olunmasını istiyoruz” dedi.

"ÇÖZÜM YERİNE DAHA DA BÜYÜTÜYORLAR"

Meclis Araştırma Komisyonu’nun halen somut bir sonuç ortaya koymadığını vurgulayan Barut, “Doğu Akdeniz'de yaşanan zirai don felaketinin üzerinden 6 ay, Nisan ayında Türkiye'nin dört bir yanında meydana gelen afetin üzerinden 4 aydan fazla zaman geçti. Hala yaralar sarılmadığı, üreticinin feryadı duyulmadığı ve etkin adımlar atılıp tarıma ve çiftçiye destek verilmediği gibi şimdi aklımızla alay eder gibi göstermelik destek açıklamalarıyla, onu da Kasım ayına erteleyerek sorunu çözmek yerine daha da büyütüyorlar” diye konuştu.

"TÜM ZARARLAR KARŞILANSIN"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın zirai don zararlarına ilişkin açıklamalarına tepki gösteren Barut, şu ifadeleri kullandı:

“Artan maliyetler, kuraklık, aşırı sıcak, zirai don ve dolu gibi felaketlerin yanı sıra ürünü para etmediği için mağdur olan çiftçiler borç batağına saplandı. AKP iktidarının uyguladığı yanlış tarım ve ekonomi politikaları sonucu tarımsal üretim ve çiftçi büyük darbe yedi. Ülkemizin gıda egemenliği tehlikeye düşmüş, açlık ve kıtlık riski büyümüştür. Bir an önce çiftçinin kanayan yaraları sarılmalı, tarımsal üretime yeterli destek verilmelidir. Ancak oralı bile olmuyorlar. Şimdi zirai don felaketi için TARSİM yaptıran 50 bin kişinin 23 milyar lira, sigorta yaptırmayan 420 bin çiftçinin de 23,5 milyar lira alacağını açıkladılar. Bu bile gösteriyor ki TARSİM uygulaması işlevsel değil, teşvik edici değil. Çiftçiye yük gibi TARSİM olmaz. Bu sistemin yeniden ele alınıp düzenlenmesi şart. Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) poliçeleri uygun hale getirilmeli, raporlar karmaşadan uzak olmalı, çiftçi lehine kolaylaştırılmalı, yüksek bedelli prim sisteminden vazgeçilmelidir. Ülke bazında doğal afet ilanıyla birlikte gerçeklere uygun hazırlanacak zarar raporlarıyla iktidar tüm zararı karşılamalıdır. TARSİM yaptıranların ödemesi hemen gerçekleştirilmelidir. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi borçlarıyla ilgili 3 yıl süreli faizsiz erteleme dışında limitler yükseltilerek sübvansiyonlu olarak çiftçinin finansmanla ilgili sorunu çözülmelidir. Sulama ve elektrik bedelleriyle ilgili acilen düzenleme yapılmalı, tohumdan fidana, gübreden zirai ilaca, mazottan fideye tüm maliyet kalemlerinde çiftçiye ayni ve nakdi yardımlar sağlanmalı, çiftçinin ihtiyacı giderilmelidir. Özellikle TARSİM ile ilgili düzenlemeler ele alınırken sıcaktan dona kadar doğal afetlerle mücadele önlemlerinde çiftçinin önü açılmalı, teknolojiden yararlandırılmalı, üreticilere önce rol üstlenilerek destek verilmelidir.”

Kaynak: BÜLTEN