Kış ve bahar aylarında yetersiz yağış, kuraklık, bilinçsiz tarımsal sulama ve buharlaşma kayıpları gibi etkenlerle su seviyesi hızla düşen gölde, kıyılarda onlarca metre çekilme yaşandı. Sığlaşan sular, teknelerin seferlerini zorlaştırırken, gölde beslenen su kuşları ve balıkçıllar da artış gösterdi. Yaşanan bu durum dronla havadan görüntülendi.
Beyşehir Gölü ve Adaları adlı kitabın yazarı olan Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Muşmal, göldeki çekilmeyi şu sözlerle değerlendirdi:
"Kıyıdan neredeyse bazı bölgelerde 100-150 metre geriye doğru çekildiği görülüyor. Sadece çekilme değil, gölün yüzeyinde, kenarlarda ve kıyılarda büyük otlanmanın meydana geldiği görülüyor. Aynı zamanda gölün ekolojik dengesindeki bu değişimle, gölde yeni adacıkların, kara parçacıklarının meydana çıktığını da kıyıdan gözlemlemek mümkün."
Prof. Dr. Muşmal, tarihi gözlemlere dayanarak, Beyşehir Gölü’nün 1927’den itibaren ölçülebilen dönemde en düşük seviyeye ulaştığını ifade etti:
"2013 yılından itibaren gölde yaşanan çekilmeler zirveye ulaştı. Suyun azalması, gölde kayıkların ve teknelerin işleyemez hale gelmesine, balıkçıl ve kuş popülasyonlarının değişmesine yol açtı."
Gölün beslenme kaynaklarının kuruması ve tabanının balçıkla dolması nedeniyle ekolojik dengenin ciddi şekilde tehdit altında olduğunu belirten Muşmal, çözüm çağrısında bulundu:
"Beyşehir Gölünü büyük tehlikeler bekliyor. Bilim adamlarının ve devletimizin ilgili kurumlarının, gölde kısa, orta ve uzun vadeli eylem planlarıyla ekolojik dengeyi eski seviyeye getirmesi gerekiyor."




