Soruşturma sürecinde savcılığa ifade veren Epözdemir, “rüşvete aracılık etmek” ve “rüşvet almak” suçlarından tutuklama talebiyle, “devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal ve askeri casusluk amacıyla temin etme” ve “silahlı terör örgütüne yardım etme” suçlarından ise adli kontrol tedbiri uygulanması talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edilmişti. Hakimlik, terör suçlarına yönelik adli kontrol talebini reddetti.
TERÖR SORUŞTURMASININ DETAYLARI
Savcılık sevk yazısında, 2024 yılı sonunda basında yer alan bir fotoğrafın ardından soruşturmanın başlatıldığı belirtildi. Söz konusu karede, Epözdemir’in bazı yabancı istihbarat servisleriyle bağlantılı kişilerle bir yemekte bulunduğu ifade edildi. Yazıda, bu kişilerden Michael Rubin’in ABD’de Türkiye aleyhine faaliyet yürüttüğü ve Amerikan Dış İstihbarat Servisi ile bağlantılı olduğu; Dan Arbell’in ise İsrail Dışişleri ve dolaylı olarak MOSSAD ile irtibatlı olduğu, geçmişte Washington Büyükelçiliğinde misyon şefi olarak görev aldığı bilgilerine yer verildi.
Savcılık, Epözdemir’in bu kişilerle görüşmesinin “hayatın olağan akışına uygun olmadığı” değerlendirmesinde bulundu. Ayrıca, atılı suçlarla ilgili kuvvetli şüphe bulunduğu ancak adli kontrol tedbirinin yeterli olabileceğinin düşünüldüğü aktarıldı.
EPÖZDEMİR’İN İFADESİ
FETÖ bağlantısı sorulan Epözdemir, “Ben yerli ve milli bir insanım. Herhangi bir yabancı istihbarat servisi ile bağlantım olamaz. Kimse de benimle bağlantıya geçmeye cesaret edemez.” dedi.
Yemek fotoğrafına ilişkin soruya ise, “Müvekkilim Gürsel Tekin benimle iletişime geçti, bana yurt dışından bir heyet geldiğini, heyetin İngilizce konuştuğunu, heyet ile yemek yiyeceklerini, bu yemekte kardeşimin nişanlısının çeviri yapıp yapamayacağını sordu. O dönem İngilizce öğretmeniydi. Oraya geldiğimizde Gürsel Tekin ile selamlaştım, yine orada bulunan Türklere ‘merhaba’ dedim. Bana sormuş olduğunuz yabancı şahıslarla herhangi bir iletişim kurmadım, İngilizce olarak ‘merhaba’ demiş olabilirim. O dönem İngilizcem çok iyi değildi. Yaklaşık yarım saat, 45 dakika, belki 1 saat kadar oturduk sonra da kalktık. Neden çağrıldığımı anlayamadım ki ben zaten orada kimlerin olduğunu bilmiyordum.” ifadelerini kullandı.
Epözdemir, bu heyetin aynı gün ve öncesinde birçok gazeteci, iş insanı ve siyasetçi ile görüştüğünü belirterek, “O hafta boyunca onlarca kişi ile görüşülmüşken bu husus sadece bana sorulmaktadır.” dedi.
Ayrıca, “Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Sabit ikametgah sahibiyim, 3 çocuk babasıyım. Bu heyetin kayıtlı listesinde de İstanbul’da görüşülecek 30 kişi arasında adım bulunmamaktadır. Daha fazla mağdur olmamak için hakkımda takipsizlik kararı verilmesini talep ediyorum.” sözlerine yer verdi.
