Önceki gün gerçekleştirilen Kent Konseyi Başkanlık seçimine yönelik kişi ve kurumların eleştirilerine CHP Seyhan Belediye Başkan aday adayı ve Meclis üyesi Fatih Özgür’de katıldı. Toplamda 368 delegesi bulunan Adana Kent Konseyi’nde, Başkanlık seçiminin 2. turda ve sadece 59 gerçekleşmesinin seçilenler için yeterli ‘İtimazsızlık’ göstergesi olduğunu kaydeden Özgür, açıklamasında özetle şunları söyledi: 
“Kent Konseyleri” 5393 sayılı yasanın 76. maddesinde mevzuatta yerini  bulmuş kuruluşlardır. Kanuni ifade ile Kent Konseyleri:
“Kent konseyi, kent yaşamında; kent vizyonunun ve hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım ve yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirmeye çalışır”
Yapısı, Oluşumu 5393 Sayılı kanunun 76. madde 2. fıkrasında: “kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının, sendikaların, noterlerin, varsa üniversitelerin, ilgili sivil toplum örgütlerinin, siyasî partilerin, kamu kurum ve kuruluşlarının ve mahalle muhtarlarının temsilcileri ile diğer ilgililerin katılımıyla oluşan”  ibaresiyle tespit edilmiş olan Kent Konseyinin, Belediye ile ilişkisi de, keza aynı yasa maddesinde:
“Belediyeler … kent konseyinin faaliyetlerinin etkili ve verimli yürütülmesi konusunda yardım ve destek sağlar. Kent konseyinde oluşturulan görüşler belediye meclisinin ilk toplantısında gündeme alınarak değerlendirilir.” şeklinde belirlenip hüküm altına alınmıştır.
Keza Kanun Koyucu, Belediyelerde, akrabaların birlikte yer almaları halinde bile, menfaat çakışması açısından sakıncalı görerek, yakın akrabalar hakkındaki tasarruflarda kısıtlamalar getirmiş, 5393 sayılı Belediye Kanununun “Başkan ve meclis üyelerinin görüşmelere katılamayacağı durumlar”  başlıklı 27. maddesinde “Belediye Başkanı ve meclis üyelerinin maddede sayılı aile yakınları ile ilgili işlerin görüşülmesinde meclis toplantılarına katılamayacakları” hükmü yer almıştır.
Bütün bunları birlikte değerlendirdiğimizde Kanun Koyucunun, Kent Konseylerinin çok geniş bir tabana oturmuş, temsil niteliği mümkün olduğunca yüksek kuruluşlar olması iradesini görmekteyiz.
Burada hemen ve parantez içinde belirtmeliyim, Kent Konseyi Başkanı ve Büyükşehir Belediye  Başkan Vekili’nin “Danışmanı” Sayın Cengiz Dinçer’i şahsı ve göreve liyakati konusunda eleştirmiyorum.
Ancak kamuoyu ile paylaşmak istediğim, hususların birincisi Kent Konseyi Yönetiminin, kuruluş hakkında yasanın, “Geniş taban gerekliliği” hakkındaki maddesinin lafız ve ruhuna aykırı “Çok Düşük Temsil” ile belirlenmesi, ikincisi ise,  Kent Konseyi imajının, Adana BŞB’de bir süredir egemen “Aile Şirketi” anlayışı ile zedelenmemesi için duyarlı olunmasına dair görüşlerimden kaynaklanmış eleştirilerimdir.Vekil Başkan’ın ve Cengiz Dinçer’in hassasiyetli davranışlarını umuyorum.”

Muhabir: Yazar Silinmiş