Kısacık, özellikle KOBİ’lerin giderek ağırlaşan ekonomik koşullar içinde sahipsiz bırakıldığını dile getirdi.
Kısacık, KOBİ’lerin KDV alacakları olmasına rağmen borçları gerekçe gösterilerek hesaplarına bloke konulduğunu, hatta vergi dairelerinin sanayicilerin müşterilerine “Ödemeyi firmaya değil, vergi dairesine yapın” şeklinde yazı gönderdiğini vurguladı. Bu uygulamanın ticarette güven ortamını zedelediğini belirterek “KOBİ’lerimizin KDV alacağı var ama aynı zamanda KDV borcu da var. Borcunu ödeyemeyen KOBİ’lerimizin hesaplarına bloke konuluyor... Sanayi işi, ticaret işi biraz da güven işidir. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bu uygulaması sanayici ile müşterileri arasındaki güveni, o sanayicinin itibarını yerle bir eder” dedi.
Kısacık, KOBİ’lerin sahipsiz bırakıldığını vurgulayarak “Sanayicinin kimsesi yok... Bu kadar zor durumdaki sanayicimizi korumak Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına düşer” ifadelerini kullandı.
Konuşmasında kanatlı sektörüne yönelik ihracat kısıtlamalarının üreticileri zarara uğrattığını söyleyen Kısacık, tekstil sektöründe yaşanan pazar kayıplarının benzer şekilde kanatlı sektöründe de ortaya çıktığını belirtti. Kısacık, “Kanatlı sektör üreticilerimiz yıllarca emek emek... Ancak ihracat kısıtlamaları nedeniyle Irak gibi önemli bir pazar Brezilya’ya kaptırılmış” sözleriyle sektörün yaşadığı kayıpları dile getirdi.
Sanayicinin krediye bağımlı hale getirildiğini söyleyen Kısacık, öz sermayeyle ayakta kalabilen firma sayısının azaldığına dikkat çekti. “İktidar nasıl vatandaşı sosyal yardıma muhtaç bıraktıysa sanayicimizi de krediye bağımlı hale getirdi” şeklindeki açıklamasıyla kredi odaklı politikalara eleştiri yöneltti.
Kısacık ayrıca BYD ve Chery’nin Türkiye’de yapması planlanan yatırımların yanlış bölge tercihleri ve yetersiz altyapı nedeniyle sekteye uğradığını belirtti. “BYD’nin Manisa’da yatırım yapacağı arsa zemin olarak düzenlenmiş... Chery’nin yatırımı için Samsun uygun görülmüş ama Samsun elektrikli araç üretmek için altyapı bakımından uygun bir yer değil” diyen Kısacık, yatırımcıların doğru planlama yapılmadığı için karar değiştirdiğini savundu.
