Kamu çalışanlarının maaş zammını belirleyecek toplu sözleşme süreci kritik bir dönemece girerken, sürece dair kulislerde hareketlilik arttı. Sosyal Güvenlik Uzmanı İsa Karakaş, TGRT Haber canlı yayınında yaptığı açıklamalarla kamuoyunun merakla beklediği zam oranlarına dair yeni gelişmeleri gündeme taşıdı. Karakaş, sürecin beklenenin aksine sağlıklı ilerlemediğini ve tekliflerde geri adım atıldığını iddia etti.

Üçüncü teklifin ilk açıklandığı haliyle yüzde 16,67 oranında zam içerdiğini belirten Karakaş, bu teklifin daha sonra yüzde 11’e düşürüldüğünü öne sürdü. Ayrıca, Ankara kulislerinden edindiği bilgilere göre üçüncü teklifin tamamen geri çekilmiş olabileceğini belirtti. Toplamda 600 bin işçi ve 6,5 milyon memuru doğrudan ilgilendiren süreçte yaşanacak her gelişme, emekli maaşlarına da yansıyacağı için kritik öneme sahip.

Yüzde 16,67'lik zamdan vazgeçildi, oran yüzde 11'e geriledi

Tl 37

Toplu sözleşme masasında geçtiğimiz günlerde sunulan üçüncü teklifin içeriği, sürecin seyrini değiştirdi. Karakaş, teklifin başlangıçta yüzde 16,67 oranında zam içerdiğini ancak daha sonra bu oranın yüzde 11'e düşürüldüğünü açıkladı. Türk-İş ve Hak-İş tarafından başlangıçta olumlu karşılanan teklifin, geri adım sonrası kamuoyunda tepkiyle karşılandığı belirtildi.

İddialara göre teklifin geri çekilmesinde siyasi ve bürokratik etkiler rol oynadı. Karakaş, sürecin sağlıksız ilerlediğini vurgulayarak “Şimdiye kadar böyle bir toplu sözleşme süreci görmedim” dedi. Özellikle açıklamaların tek taraflı yapılması ve işçilerle birlikte duyurulmaması dikkat çekti.

Memur-Sen’e seyyanen zam tepkisi: Unutturulmaya mı çalışılıyor?

İsa Karakaş, yetkili sendika Memur-Sen’in tutumunu da eleştirdi. Özellikle seyyanen zam konusundaki sessizliği gündeme taşıyan Karakaş, kamuoyunda "Memur-Sen seyyanen zammı unutturmaya mı çalışıyor?" sorusunun yaygınlaştığını söyledi.

2023 seçimleri öncesinde işçilere yönelik taleplerin büyük oranda karşılandığını, ancak memurların seçim sonrasına bırakıldığını belirten Karakaş, Memur-Sen’in güçlü bir mücadele sergileyemediğini ifade etti. Ayrıca memur emeklilerine yönelik zamların da doğrudan yansıtılmadığını vurgulayarak, seyyanen zam olsaydı en düşük memur emeklisinin maaşının 41.361 TL’ye çıkabileceğini dile getirdi.

3600 ek gösterge hâlâ verilmedi, 500 bin memur beklemede

Tl 36 Kopya

Karakaş’ın dikkat çektiği bir diğer önemli başlık ise 3600 ek gösterge konusu oldu. Bu düzenlemenin hâlâ hayata geçirilmemiş olmasının büyük bir beklenti yarattığını vurgulayan Karakaş, “Bu bir devlet sözüdür. Yaklaşık 500 bin çalışan memur ve emeklisini doğrudan ilgilendiriyor” dedi.

3600 ek gösterge, başta öğretmen, polis, hemşire ve din görevlileri olmak üzere geniş bir kesimin maaş ve emeklilik haklarını doğrudan etkiliyor. Uzun süredir gündemde olan bu konunun hâlâ çözülememesi, kamu çalışanları arasında hayal kırıklığı yaratmış durumda.

Yüksek zam talepleri Meclis gündeminde: 2026 için yüzde 88 istendi

“Mali Müşavirler Cezalandırılıyor!” Levent Deniz’den Sert Uyarı
“Mali Müşavirler Cezalandırılıyor!” Levent Deniz’den Sert Uyarı
İçeriği Görüntüle

Memur-Sen tarafından hazırlanan 171 maddelik kanun teklifinde, gelecek yıllara yönelik yüksek zam talepleri de yer aldı. Teklife göre 2026 yılı için yüzde 88, 2027 yılı için ise yüzde 46 kümülatif zam talep ediliyor. Bu oranlar, son dönemdeki yüksek enflasyon karşısında memurun alım gücünü koruma çabasının yansıması olarak değerlendiriliyor.

Ancak Karakaş’a göre bu tür taleplerin hayata geçmesi için sendikaların güçlü ve kararlı bir duruş sergilemesi gerekiyor. Aksi takdirde hem işçilerin hem de memurların alım gücü önümüzdeki dönemlerde daha da zayıflayabilir.

Toplu sözleşme maaşları eritti: Enflasyon karşısında yüzde 40 kayıp

Tl 31

2023 yılında imzalanan toplu sözleşmenin sonuçlarına da değinen Karakaş, bu sözleşmenin kamu çalışanlarını koruyamadığını savundu. 2024 Temmuz ayında memur maaşlarının enflasyon karşısında yüzde 40 oranında, 2025 Ocak ayında ise yüzde 25 oranında eridiğini belirtti.

Karakaş’a göre, sendikalar güçlü bir pazarlık süreci yürütemediği için memur ve emekli maaşları reel anlamda düşüş gösterdi. “Sadece TÜİK enflasyonu baz alınsaydı bu kayıplar yaşanmazdı” ifadelerini kullanan Karakaş, toplu sözleşmenin yeterince etkin bir koruma sağlamadığını ileri sürdü.

Polis ve askerler sendikasız, fazla mesai mağduriyeti büyüyor

Karakaş, sendikalı olamayan kamu gruplarına da dikkat çekti. Özellikle polis ve askerlerin hem sendikal haklardan mahrum olduğunu hem de fazla mesai ücretlerinde ciddi mağduriyet yaşadığını belirtti. Bu kesimlerin taleplerinin de toplu sözleşme masasında ele alınması gerektiğini ifade etti.

Sendikasız olmaları nedeniyle taleplerini duyurmakta zorlanan bu grupların, mevcut düzenlemeler içinde yalnızca idari kararlarla desteklenebileceğini belirten Karakaş, kamuoyunun bu konuda da farkındalık kazanması gerektiğini dile getirdi.

Vergi dilimi için ortak mücadele çağrısı: “En kolay vergi bu kalemden alınıyor”

Son olarak vergi dilimi konusuna da değinen Karakaş, hem kamu çalışanlarının hem de özel sektör çalışanlarının bu konuda ortak mağduriyet yaşadığını ifade etti. Sendikaların bu konuda birlikte hareket etmesi gerektiğini vurgulayarak “Vergi dilimleri Maliye için en kolay kaynak. Eğer birlikte hareket edilmezse çözüm mümkün değil” dedi.

Karakaş’a göre tüm emek örgütlerinin ortak bir platform oluşturarak vergi dilimi düzenlemesinin peşine düşmesi şart. Aksi takdirde çalışanların yıl ortasında maaşlarının büyük kısmı vergi kesintilerine gidecek, reel gelir daha da düşecek.

Muhabir: Haber Merkezi