Bulut, kararın işçi haklarına yönelik sistematik bir gasp sürecinin parçası olduğunu belirterek, "Bu karar; emekçiye verdiği sözü tutmayan, kamu işçisini 7 aydır masada oyalayan iktidarın, yıllardır işçi sınıfının en temel hakkı olan grev hakkını çeşitli bahanelerle gasp etmesinin son örneğidir" dedi.
CHP’li Bulut açıklamasında iktidara yönelik sert eleştirilerde bulunarak, grev hakkının Anayasa ile güvence altına alındığını ve hiçbir siyasi gerekçeyle bu hakkın engellenemeyeceğini ifade etti.
“Yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkûm edilen işçilerin ekmek mücadelesi mi milli güvenliği tehdit ediyor?
Yoksa o işçilerin alın terini sömürenler mi asıl tehdidi oluşturuyor?” diye soran Bulut, grev yasaklarını halktan yana değil sermayeden yana bir tavır olarak nitelendirdi.
“Grev Hakkı, Sendikal Özgürlükler Anayasa Teminatındadır”
Bulut, iktidarın grev yasaklarını savunmak için sıkça başvurduğu gerekçelere de tepki göstererek şu ifadeleri kullandı:
“İktidar, yıllardır ‘milli güvenlik’, ‘genel sağlık’, ‘ekonomik ve finansal istikrar’ ya da ‘şehir içi toplu taşıma hizmetlerinin bozulması’ gibi bahanelerle grevleri yasaklamakta; sendikaları susturmakta ve emeğin sesini zorla boğmaktadır.”
Açıklamasında iş cinayetlerine de dikkat çeken Bulut, Türkiye’nin bu alanda Avrupa’da ilk sırada, dünyada ise en üst sıralarda yer aldığını belirtti. Soma, Ermenek, Amasra ve Bartın’daki maden facialarını hatırlatan Bulut, yaşananların “kader” değil, denetimsizlik ve sorumsuzluk sonucu olduğunu vurguladı.
“Grev hakkı da sendikal örgütlenme özgürlüğü de toplu pazarlık hakkı da Anayasa’nın güvencesindedir. Hiçbir keyfi karar, hiçbir siyasi bahane bu hakları gasp edemez.”
“Bu Ülkenin Gerçek Gücü İşçinin Alın Terindedir”
Bulut açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Hangi bahaneyi üretirlerse üretsinler, ne kadar yasaklarlarsa yasaklasınlar; emeğin onuru için verilen mücadele sürecektir. Çünkü bu ülkenin gerçek gücü; sarayların ihtişamında değil, işçinin nasırlı ellerinde biriken alın terindedir. Ve alın terinin önünde hiçbir yasak, hiçbir korku duvarı duramayacaktır.”





