Çukurova ilçesi ASKİ Spor Salonu’nda toplanan kalabalığa seslenen Ekrem İmamoğlu, “Adana’da kendimi daha zengin ve güçlü hissediyorum. Elbette Zeydan Başkanın etkisi var ama bir de benim ilçem var burada. İmamoğlu ilçemiz var burada öyle değil mi?” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), yapılacak ilk Cumhurbaşkanlığı seçiminde adayını belirlemek için 27 Mart’ta ön seçim yapacak. Ön seçimde Cumhurbaşkanı Adayı olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Adana’ya geldi.
İmamoğlu’nun konuşmasından satır başları şu şekilde:
“ADANA CESARET VE DAYANIŞMANIN ŞEHRİDİR”
Adana cesaret ve dayanışmasıyla milletimize umut olmuş bir şehirdir. İlk kurtuluşun güzel hislerinin, şu gördüğünüz yürekli insanların şehrinde doğması gibi Adana, büyük mücadelemiz için de umut olacak. Tıpkı Adana gibi, Mersin gibi, Hatay gibi, Osmaniye, Gaziantep, Kilis ve Kahramanmaraş’ta büyük mücadelemizin kale gibi yıkılmaz, milletimizin omuz omuza verdiği tek vücut şehirler olacak. Kuruluşun ve kurtuluşun partisinden, Cumhuriyet Halk Partimizden aldığımız güçle, hep birlikte başaracağız. Tıpkı dün olduğu gibi bugün de tarihin en önemli kavşaklarında her zaman CHP’nin imzası vardır.
“EKONOMİ FRENİ PATLAMIŞ KAMYON GİBİ”
Mustafa Kemal Atatürk’ten aldığı güç ve ilhamla her zaman yol göstericisi olan CHP, yine tarihin önemli bir kavşağında muazzam bir görev üstleniyor. Milletimiz yalnızca ayrıcalıklı bir zümrenin çıkarlarını önemseyen bu iktidar yüzünden perişan haldedir. Zenginleşmenin yolu fakirin üstüne basmaktan geçiyor. Ekonomi freni patlamış bir kamyon gibi resmen uçurumdan aşağıya sürükleniyor. Vatandaşlarımız ayrıştırılıyor. Eğitim sistemi, sağlık sistemi, hukuk sistemi, yargı sistemi paramparça. Bu durumdan çıkışın yolu ise yine CHP’dir. Bunu unutmayın. Sizler ülkenin umudusunuz. Bu yolculuğun her zaman neferisiniz. CHP’nin tarihin en önemli dönemeçlerinde ne kadar doğru tepkiler verdiğini hepimiz çok iyi biliyoruz. 1923’teki İzmir İktisat Kongresi’nden, 1929 dünya ortamında oluşan ekonomik bunalımına ülkemizde sermayenin neredeyse olmadığı o koşullarda kurulan ulaşım alt yapısında, temel ihtiyaçların üretimi için açılan fabrikalarda, bankalarda, ekonomik teşekküllerin hepsinde bizim partimizin imzası vardır. Bizler çok asil bir yolculuğun, çok asil bir partinin, kurucu bir partinin, Mustafa Kemal Atatürk’ün kurup bize emanet ettiği bir partinin neferleriyiz, yol haritasını çizen insanlarız.
“BU YOLDAN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİM”
İkinci dünya savaşının o büyük dehşetinden bile hasarsız çıkmayı akılcı ve demokratik, diplomatik öngörüsüyle bizim partimiz olmuştur. Yine Churchill’le rahmetli İsmet İnönü bu coğrafyada buluşmuştur. Ve İkinci Dünya Savaşı’nda 80 milyona yakın insanın öldüğü o büyük katliamda ülkemizi korumuştur. Yine Türkiye’nin çok partili geçişini de biz sağladık. Cumhuriyetin ilk çeyrek asrının her anına damgasını vuran CHP sonraki dönemlerde de ülke siyasetine en olgun şekilde yön verdi. 1923 şartlarında dünyanın en devrimci hareketlerinden birini yaparak tüm ezilen halklara bizim partimiz ilham verdi. Vatandaşlarını eşitlikte birleştiren, tebaadan kurtaran ve bu ülkenin sahibini milleti yapan Atatürk’ün iradesi bize devletin sahibinin milletin olduğunu, bu gerçeği unutanlara hatırlatmamızı söylüyor. Bu ülkeyi rayından çıkaran bu anlayışa dur dememizi istiyor. Hep birlikte dur dememizi istiyor. Devlet adım adım yok olmaya doğru giderken biz partisinin emanetini gururla göğsünde taşıyan neferler olarak bu gidişata hep birlikte son vermek zorundayız. İşte ben bu yolcuğa sırtımı verebileceğim partime ve benimle her koşulda birlikte mücadele edebilecek yol arkadaşlarıma, yani sizlere, her birinize, hanımefendilere, beyefendilere, gençlere, burada bulanan partimin genel başkan yardımcısından grup başkan vekiline, milletvekillerine, çok kıymetli kadim dostlarım büyükşehir belediye başkanlarıma, belediye başkanıma tabi ki il başkanlarıma, nefer olan herkese güvenmenin gönül rahatlığıyla yola çıkıyorum. Ve bu yoldan asla vazgeçmeyeceğim.
“İŞİMİZ KOLAY DEĞİL”
İşimiz kolay değil. Bunu hepimiz biliyoruz. Fakat bildiğimiz bir şey daha var. Birleşmiş ve bütünleşmiş CHP’nin önünde size soruyorum: Kimse durabilir mi? CHP’nin bu ülkeyi kurucu değerlerine döndürme kararlılığının önünde kimse durabilir mi? Bana diyorlar ki sen hiç korkmuyor musun? Şu kararlı insanların yanında onlarla omuz omuza olan Ekrem İmamoğlu yaratandan başka kimseden korkar mı?
“MİLLET BU ÜLKENİN SAHİBİDİR”
Bir avuç insana, zalimliğe milletin boyun eğmeyeceğini göstereceğiz. Ön seçimde tek bilek, tek bir yumruk olacağız. Önce biz CHP’liler birlik ve beraberliğimizi göstereceğiz. İnsanlar bize baktıklarında topyekun, kararlı, örgütlü, insanlarının yüzüne güler yüzle bakan, sımsıcak elini uzatan, vatandaşının derdini dinleyen o halini görecek. Sonra demokrasi adalet ve refah isteyen herkesle bütünleşeceğiz. Bu ülkenin demokrasi diyen, hukukun üstünlüğü diyen, güçlerin özellikle dengeli bir şekilde güçler ayrılığını savunan, daha güçlü bir parlamento diyen, parlamenter sistemle vatandaşın gücünün eksildiği değil yükseldiği bir yönetim sistemi isteyen herkesle buluşacağız. Kazandığımızda kazandık diye değil milletimizin birlik ve bütünlüğüne kavuştuğu için sevineceğiz. Seçim kazandık diye değil milletimizin, bu cennet vatanın üstüne çöken kara bulutları dağıttık diye sevineceğiz. Millet bu ülkenin, bu cennet vatanın sahibidir.
“TÜRKİYE ZENGİNLEŞECEK”
Türkiye yepyeni bir başlangıç yapacak. Size söz veriyorum. O seçimi kazandığınız gün, ertesi gün sabah uyandığınızda mis gibi bir Çukurova kokacak. Türkiye adaletin, eşitliğin, kardeşliğin gücüyle büyüdüğünü hissedecek, özgürleşecek, zenginleşecek. Zenginliği paylaşacak. Ülkemizin dört bir yanı gibi Adana ve Çukurova’da hak ettiği değere kavuşacak.
“ÇUKUROVA MUTSUZ”
Bugün izlenen yanlış politikalar yüzünden Çukurova mutsuz. Mersin, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Osmaniye mutsuz. Son 20 yılda en fazla tarım arazisi bu şehirlerde yitirildi. Adana’nın pamuğu can çekişiyor. Pamuk ithal edilen ürün haline geldi. Mersin’in narenciyesi can çekişiyor. Çiftçi ürününü ağaçta bırakıyor. Osmaniye’de yer fıstığı can çekişiyor. Üretici maliyetlerini karşılayamıyor. Gaziantep’te Barak Ovası inşaat rantının tehdidi altında. Kahramanmaraş’ın tahılı, Kilis’in zeytini, üzüm bağları can çekişiyor. Sebebi su kaynaklarını, bu bereketli arazileri bir bir yok eden tarım ve su politikalarıdır.
“ADANA TARIMDAN PARA KAZANAMIYORSA SEYİRCİ KALAMAYIZ”
Adana’da hem toprak bereketli hem çiftçimizin tarihi kadim bilgisi var. Buna rağmen tarım sektöründe çalışan kişi başına katma değer 12 bin 300 dolar. Bu değer Hollanda’da 72 bin dolar. Hollanda’nın yüzölçümü buradaki 5 ilimizin toplamının yüzölçümünden küçük. Fakat tarımdan çalışan başına bizim tam 6 katımız para kazanıyor. Biz buna müsaade edemeyiz. Eğer bugün Adana’da tarımda çalışanların istihdam içindeki payı yüzde 60 ise ve Adana tarımdan para kazanamıyorsa, Adana’nın yoksullaşmasına seyirci kalamayız. Hep birlikte bunu değiştirmek zorundayız.




