Hutbede, Hz. Osman’ın Medine’deki su sıkıntısı sırasında Rûme Kuyusu’nu satın alarak halkın kullanımına vakfetmesi örnek gösterildi. Hz. Muhammed’in, “Kim bu kuyuyu satın alıp Müslümanların istifadesine sunarsa ona cennette bundan daha hayırlısı verilecektir” müjdesi hatırlatılarak, hayır ve infak geleneğinin İslam tarihinde ne kadar derin bir yere sahip olduğu vurgulandı.
VAKIF MEDENİYETİ VURGUSU
Diyanet’in hutbesinde vakıfların yalnızca maddi yardım aracı değil, aynı zamanda yardımlaşma ve dayanışmanın kurumsal hali olduğu ifade edildi. Vakıf anlayışının “İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır” hadis-i şerifiyle özdeşleştiği, infakın ise gerçek iyiliğe ulaşmanın yolu olduğu belirtildi.
İslam tarihinin vakıf eserleriyle dolu olduğu hatırlatılarak, camilerden medreselere, hastanelerden aşevlerine, kervansaraylardan kütüphanelere kadar birçok yapının geçmişin hayırseverleri tarafından inşa edildiği anlatıldı. Bu eserlerin sadece birer mimari yapı değil, aynı zamanda İslam’ın merhamet ve adalet anlayışını temsil ettiği dile getirildi.
VAKIF İSTİSMARINA KARŞI UYARI
Hutbede, bazı vakıf ve derneklerin görüntüde yardım ve hizmet amacıyla faaliyet yürütmesine rağmen, inanç ve ahlaki değerleri zedeleyen yıkıcı etkilere yol açtığına dikkat çekildi. Eğitim, kültür ve sanat adı altında yapılan bazı çalışmalarla gençlerin dijital platformlarda zehirlenebileceği ifade edildi.
İslam’ın, Allah’ın emir ve yasaklarına aykırı hiçbir faaliyeti meşru görmediği belirtilerek, özellikle aile yapısını bozan, insanın canına, malına, şerefine zarar veren faaliyetlerin hiçbir gerekçeyle savunulamayacağı vurgulandı. Hutbede ayrıca, hayvan hakları gibi hassas kavramların da istismar edilerek insan hayatının değersizleştirilemeyeceği aktarıldı.
HAYRA ADANMIŞ MİRASLARIN KORUNMASI ÇAĞRISI
Vakıfların, “Allah’a adanmış ve insanlığın hizmetine sunulmuş” yapılar olduğu hatırlatılırken, bu eserlerin amacı dışında kullanılmasının büyük bir vebal olduğu belirtildi. Hutbede yer alan, “Vakıf gelirini haksız olarak yiyenler, dünya ve ahirette mutluluk yüzü görmesinler” ifadesinin ise geçmişten bugüne her vakfiye metninde yer aldığı kaydedildi.
Diyanet, Cuma hutbesinde Müslümanlara çağrıda bulunarak, “Yığdıklarınız değil, Allah için harcadıklarınız kalıcıdır” anlayışıyla hareket edilmesini, vakıf kurumlarının yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması için çaba gösterilmesini istedi.
Hutbe, Hz. Muhammed’in şu uyarısıyla sona erdi:
“İnsanoğlu ‘Malım, malım!’ deyip durur. Ey insanoğlu! Yiyip tükettiğin, giyip eskittiğin veya hayır yapıp ahirete gönderdiğinden başka malın mı var?”
